32 sene beykoz paşabahçe ve kavacık’ta oturduğum için lacivert restaurant‘ı daha kimsecikler bilmezken bilirdim. 1999’da ben daha lisedeyken otobüsle önünden geçer, 20’li yaşlarımın sonuna doğru bildiğim bugüzelmekanı hep merak ederdim.
lacivert denize sıfır ve tam ikinci köprü altındaki çok özel konumu ve müthiş lezzetleri ile pek çok kişinin en romantik anlarını paylaşmak istediği bir ambiyans sunuyor. pek çok kadın evlilik teklifini burada alacak kadar şanslı oluyor. o sebeple erkek arkadaşınız sizi lacivert restaurant‘a götürüyorsa bir şeylere hazır olun derim :)
executive şef hüseyin ceylan, restoranın ilk gününden başında. 1999 senesinden beri sürekli gelişen bir menü ile aynı şefin ellerinde bir restoran olması çok önemli bir detay.
şef hüseyin ceylan bu yeni menüde çok dengeli ve renkli tatlar yakalamış. menü tahmin ettiğiniz üzere deniz ürünleri ağırlıklı olsa da, balık yemeyecek olanlar için de her türlü kırmızı ve beyaz hatta ördek dahi mevcut.
deniz mahsulleri çorbası, içindeki kalamar, karides, midye, levrek ve domates sosu ile buram buram bir deniz mahsulleri çorbası olmuş. ancak ben domates sosunun baskınlığını biraz daha az tercih ederdim. akya carpaccio, taze akdeniz yeşillikleri, somon havyarı, beluga havyarı ve kuş otu ile tam bir başyapıt. kuş otu ile birleştirdiğiniz bu tat ağızda tam bir patlama yaratıyor. her masanın oturur oturmaz söylemesi gereken bir sipariş bu.
ebegümeci, kaz dağları otları gibi karışık otlarla hazırlanan mücver, yine şef hüseyin ceylan‘ın çok iyi bir dokunuşu. kapari ve kırmızı soğan ile gelen torik lakerda ise bu zamana kadar yediğim en iyi lakerda’lardan. bir benzerini de tarihi karaköy balıkçısı yapıyor. kıvam müthiş, bıçakla dümdüz jilet gibi kesiyor lokum gibi yiyorsunuz.
ege ormanı bozcaada ahtapotu, kuş otu, zeytinyağlı limon sos ve dereotu ile
i̇ki kişilik soğuk deniz tabağının içinde istiridye, deniz tarağı, ahtapot söğüş, levrek marin, karides söğüş bulunuyor. bir de bu tabağın sıcak olanı var. onun içinde de lagos şiş, somon ızgara, kaya levreği, bebek kalamar ızgara, bebek patates sote, sebzeli tart, kokteyl domates bulunuyor.
karabiga karidesi, taze dereotlu bayrampaşa enginar salatası ile ile gelen enginarlı karides enfes. galiçya usulü ahtapot. bu portekiz bölgesindeki usul ile hazırlanıyor. ahtapot önce ızgara ediliyor, sonra sebzeler soteleniyor. taze fırın patates ile geliyor. ahtapot tambenim sevdiğim gibi. yani lokum gibi değil. dişe geliyor. karidesi bir şeylere sarmayı çok seviyoruz. daha önce, pastırmaya ve kadayıfa sarılı karidesler denemiştik. bu seferki ise asma yaprağına sarılı karides. asma yaprağının kendinden ekşiliği ile karidesin birleşimi harikulade.
ana yemeklerden izgara minekop, lor peyniri dolgulu kabak çiçeği dolması, deniz mahsulleri risotto aynı tabakta geliyor. bir de pişmiş taşköprü sarımsağı. bugüzeltabağın en zayıf halkasının minekop olduğunu itiraf etmeliyim. risotto çok iyi, tam istediğim kıvamda, içi lor dolgulu kabak çiçeği dolması yemeye doyamayacağınız cinsten. ancak minekop ızgara değil, sanki haşlanmış gibi. çıtır bir tarafı olmadığı gibi ıslak ve yumuşak. tabi dokudaki bu bozukluk lezzetine de etki ediyor. ben minekopu daha dokusu sert kıvamlı sevdiğim için hiç bana göre gelmedi.
tatlılardan ise cream brule benim damağıma göre değildi. onun dışındaki tüm tatlılar, hele ki elmalı crumble ve çikolata çorbası çok çok çok ama çok iyi… mutlaka tavsiye ederim.