lacivert 1999 yilinda acilmis, 2013 yilinda ise yuzde 75 ini dogus grubuna devretmesiyle faaliyetini bu cati altinda surduren, gecmisi olan, tecrubesi olan, karakteri olan, rengi olan keyifli bir mekan.
zaten lacivert ne guzel bir isimdir bir restauranta koymak icin degil mi?
mevsime göre değişen mönüsüyle, yılın tüm zamanlarında açık bir mekan. yeşilin ve mavinin buluştuğu geniş bahçesi, bahar aylarından itibaren i̇stanbul boğazının bütün güzelliklerini masaniza tasiyabilirsiniz.
lacivert restaurant'ın mönüsünün ana karakterini akdeniz mutfağı oluşturuyor. bu eşsiz i̇stanbul manzarasında soframızda akdeniz'den, akdeniz'de ağırlıkla türkiye'den, türkiye'de özellikle boğaz'dan özgün lezzetler yer alıyor.
hep ikinci koprunun hemen altinda tam da bogazin kenarinda yer alan masa tercihim olmustur.
poyrazin estigi, urperten ama cok da fazla usutmeyen, caktirmadan hasta eden ama şal ile beraber de insanin icini isitan bir eylul sonunda, sonbaharin henuz bogazin sularini lacivertten yesile dondurmedigi bir aksamda oturdum laciverte.
sarap menuleri, bogaz-raki efsanesini yikacak kadar genis. aslinda lacivertin menusu raki-balik yapmak icin de hic dogru bir menu degil.
menudeki tatlari rakinin yogun tadiyla baskilamak, menuye haksizlik olacakti.
masada raki icilse de ben guzel bir sancerre ile akya baligi carpaccio yu eslestirdim. klasik karides koktely, karidesin taze olmasi disinda ve sunumu disinda vasati asamiyor.
akya baligi carpaccio ise enfes bir baslangic ki reisling ile de guzelce eslesebilir.
torik lakerda vasatin alti. lakerda oyle bir meze ki yedigim her on lakerda dan sadece 1-2 tanesini begeniyorum. oyle kolay degil yapmasi.
menunun alternatif anlaminda cok genis oldugunu soylemek guc.
minekop ve levrek tercihleri yenilesi ama lacivert'den beklediginizin altinda.
cesitle parametrelerle degerlendirmek lazim burayi.
fiyat-kalite dengesi tam anlamiyla oturmamis.
balik porsiyonlarinin 100 tl civarinda oldugunu dusunurseniz, beklentinizin yukselmesini de beklemeniz normal.
daha onceden de yazdigim gibi manzara-kalite dengesini cok iyi oturtmak gerekiyor.
manzarasina cok guvenen isletmelerin yemek kalitesini dusurdugune dunyanin bir cok yerinde sahit oldum.
lacivert bu gidisimde bana biraz bunu animsatti. dip totalde yemeklerde olusan vasat-vasat ustu lezzet ufak bir hayal kirikligi yaratsa da atmosfer o kadar buyuleyici ki size herseyi unutturuyor.
hemen yaniniza yanasan deniz taksi, onunuzden gecen bogaz turlari yapan vapurlar, neredeyse ekmek atilmaktan dolayi evcil diyebileceginiz, masanizin kenarina kadar gelen bogaz kefalleri...
tatli menusune ayri bir kalem acmak lazim. her biri uzerinde ozenle dusunulup hazirlanmis birbirinden lezzetli kalori bombalari ama yemeden gitmek olmaz.
lacivert ruhu olan bir yer, tekrar gider miyim? evet