la patisserie lune

atmosferine bayildim. kavunlu caylari cok guzel. cay cesitlerini cok guzel sunuyorlar. aklimiz cilekli kiwili cayda kaldi. gercekten nisantasinda denenmesi gereken bir yer. hep onunden gecerken burasinin neden yol uzeri disinda oturulacak yeri yok diyordum cunku onunden gecerken icerisi cezbediyordu. neyseki on tarafa kucuk bir not yazmislar arka bahcemiz aciktir diye. bunun uzerine iceri girdik ve memnun kaldik.. tatlilari cok guzel gozukuyor biz cilekli tart denedik ama macarondan kucuk pastalara kadar cok cesit var.

inanılmaz merak ettiğim, önünden geçerken merakla içine bakındığım la patisserie lune'a sonunda gelme fırsatı bulabildim. mekanın renklerinin softluğu, sakinliği ve bahçesi gerçekten çok güzel. tuvaletinde bile bir konsept hakim, bütünlüğünü çok beğendim. yalnızca çay denedim. white melonu çok beğendim ve arkadaşımın viski aromalı siyah çayının da tadına baktım, çok lezzetli ve orjinal. çayların tatlı demlikler, desenli şirin bardaklar ile sunulması da harika. gidilesi, görülesi...

cok sasirtmayan bir pastaci. tatlilari guzel belli ki kullandiklari krema ve seker orani kaliteli. makaronlarinin da ortalama standartta oldugunu dusunuyorum hatta kısmen vasat. nisantasinda her zaman yeni bir pastasi denenesi bir mekan.istanbul için sıradan

onunden gecerken sicacik renkleri, dizayniyla icine ceken bir mekan. cesit cesit caylarin yanina bi tatli pek ala, badem unundan kek tercihim oldu ??. .

civardaysaniz bir cay bir tatli icin ugranabilir ancak kitalar gecirtmez, km.lerce yol teptirmez, o denli ??. .

not baremi: 3/5 - standart -
#damaktandimaga#lapatisserieluna#lapatisserielune#nisantasi#cay#tatli

uzun zamandır önünden geçtiğim ama oturacak bölümleri olduğunu fark etmediğim için gitmeye çok geç karar verdiğim bir yer. mekan çok şirin yalnız sandalyeleri rahatsız ve akşam 9'da kapanıyor olması bir eksi bence. 
tatlıları lezzetli (karaorman pastası ve apple crumble sipariş etmiştik) ama çok büyük ümitlerle gittiğim için beklentimi karşılamadı diyebilirim. özellikle crumble pek taze değilmiş gibiydi. çaylar da güzel, çeşit bol. cam demlikte gelen çay çok çabuk soğuyor. bu konuda bir önlem alınabilir. passion fruit macaronlarını da denedim o da fena değildi. karabiberli macaron da aklımda kaldı :) ayrıca kahvaltı için gelip egg benedictlerini de denemek istiyoruz bir gün.

dışarıdan içeri gel diye çağıran bir şirinliği olduğu için girmiştim. şimdi müdavimiyim. menü çok zengin değil aslında. atıştırmalık birşeyler yiyebilirsiniz. ama çaylarından i̇rish malt tea'yi denemeden kalkmayın. çok başarılı. kahvaltı için de pancake tercih edebilirsiniz. gerek müşterileriyle, gerek ortamın sıcaklığıyla evinizdeymiş hissi yarattığı bir gerçek.

la patisserie lune,küçük ve sevimli bir mekan.sakin,kafa dinleyecek bir yer.makaron sevmeyen biri olarak buranın makaronlarına bayıldım.yumuşacık ve çok lezzetlilerdi.servis konusunda biraz yavaş olsalar da,ürünlerin lezzeti sayesinde bu göz ardı edilebilir.

ay cok beğendim. gerçekten mekanı çok beğendim gerek sunumları gerek mekanın dizaynı cok güzeldi.
çalan müzikler güzeldi. kış bahçesi gibi arka bahçesi keyifliydi. çilekli tart yedim oldukça kezzetliydi. haftaiçi akşam gittiğim için kalabalık değildi. arka bahçesinde oturmanızı tavsiye ederim.
çay menüsüne bayıldım. detaylar güzeldi :))
bir dahaki gidişimde çay deneyeceğim.

lavanta macaron aci degil tam benim damak tadima gore irish tea ise muazzam ? yalniz servis yavas o da az kisi calismadan kaynaklaniyor olabilir

burası girişinden lavabosuna kadar şirinlik kokuyor. buna çalışanların güler yüzünü ekleyin beş çayı veya kahvaltı için vazgeçilmez yer olur tabi illa boğaz manzarası istiyorum demiyorsaniz. seçtiğim füme hindili sandviç eksi mayali ekmek, avokado ve bir yumurtayla sağlıklı brunch alternatifi oldu. zengin çay menüsünden seçtiğim irish malt'ten de son derece memnum kaldım.

yorumları okuduk ve gittik. ama açıkçası ben bahsedildiği kadar mükemmel bulmadım. kavunlu ve çilek-kivili çay aldık.. çayda daha çok kokuyu seviyorsunuz tat çok vasattı. sufle ve dacquoise denedik. sufle armutlu ve armutu 2 gün şarapta bekletilmiş. dacquoise ise gayet normal keki acıbadem kurabiyesi gibi olan bir pasta. ortam çok dar ama şirin, müziklerini çok beğendiğimi belirtmeliyim. ayrıca ilgi de çok iyiydi bir kez daha teşekkürler onlara. ayrıca bazı ünlüler de buraya takılıyor söylemeden geçmiyim biz bugün güllerin savaşı dizisinden cihan ile (sercan badur) karşılıklı oturduk :))

nişantaşı'nda saklı cennet. hiç kalabalık olduğuna denk gelmedim. çalışanlarıda tatlıları kadar tatlı :) pazar günleri brunchları mevcut. küçücük bir açık büfeleri var:) herşey çok lezzetli.

nişantaşı'nın şirin mi şirin pastanesi. bir kere vitrini o kadar güzel ki insanı kendine çekiyor. dışarıya bir iki masa konulmuş, sokak arasında oturabiliyorsunuz, içeride de yeri var. çikolatalı cupcake'inin tadı damağımızda kaldı, paylaşılmaya hak kazandı? bir de enteresan çayları var denemek isterseniz.

burda milföy yedim ve cidden baya beğendim.kreması da çileği de çok güzeldi.mekan ve çalışanları da müthiş.nişantaşında canım tatlı çekerse nereye geleceğimi artık biliyorum

"burasi turkiye degil". ilk aklimdan gecen buydu. ama hayir, biraz dusundukten sonra... iste boyle olmali. dunyayi taniyan, gittigi, gordugu kulturu ulkesine getiren binlerce insan var bu ulkede. ve o kulturun urununu hakkini vererek yapmak bence buyuk bir tebrigi hak ediyor.

mekanin dis gorunusunden itibaren estetigi zaten tartisma konusu degil. acik ara en sevimli pastane vitrinlerinden birine sahip.

iceri girince sag tarafta tatli vitrini var, makaronlari ariyorsaniz tam karsiya bakacaksiniz. giris kismindaki masalardan birinde oturmayi tercih edebilirsiniz ya da icerideki odaya veya arka bahceye gecebilirsiniz. oturmadan once vitrinden tatlinizi secmeniz gerekecek.

su ara halloween temali cupcakeler, éclaires, dacqoises ve birkac cesit daha tatli var. ben bu sefer dacquoise à la pistache sectim (aux amandes da mevcut). henuz yemek yemis oldugum icin de bir macchiato siparisi verdim (bitki cayi bu asamada hazmi geciktirdiginden rahatsizlik veriyor). fakat cay tercih edecekseniz ronnefeldt ahsap cay katalogu getiriyorlar, harika!

dacquoise'dan aldigim ilk catal beni bulutlarin uzerine tasidi. turkiye'de, paris'te damagimda kalan lezzeti ilk kez buldum. antep fistikli yumusacik bir hamur, pamuk gibi bir crême patissier ve taptaze cilek dilimleri. tek kelimeyle mukemmel. ki ben bu sozcugu kullanmayi gercekten sevmem. kahve ise gercek bir italyan'di. bir kalite saskinligi icinde kaldim (maalesef ambalaji guzel kalitesi ortalama seylere cok alistik bu ulkede yasarken). macchiato bardagina inanilmaz sasirdim cunku ben ayni seri bardaklari paris'ten tasimistim istanbul'a.

fiyatlari kaliteyle orantili buldum. icerisi sakin, konforlu ve hafif bir caz muzik caliyordu. ne diyebilirim. burasi bir harika!