kiss the frog

öncelikle daha önceden gitmek isteyip birtürlü fırsatını bulamadığım kiss the frog için zomato gold fırsatı ile kaçırmamalıyım diyerek gittim. daha önce paylaşılan resimlerden gördüğüm köprü manzaralı masa için ricamı kırmayıp rezervasyonu gerçekleştirdikleri için teşekkürler. yalnız fiyatlar biraz yüksek, 1 deniz mahsullü makarna için 107 tl hesap ödedik. tadına birşey diyemem harikaydı,benim tabağımda kabullu midye ve bir kaç kalamar vardı yalnız eşimin mürekkep balıklı makarnasında sadece havyar ve parmesan vardı. bu beklentimizin altındaydı. porsiyonlar ufak , onun dışında ambiyans ve çalışanlar gayet iyiydi.
sevgiler

eşimin doğum günü için gitmiştik. çok memnun kaldık. siz de bizim gibi “denizden babam çıksa yerim” diyenlerdenseniz ve deniz mahsüllerini farklı şekillerde de yemek istiyorsanız tam aradığınız yer burası. menüde çok fazla çeşit var seçmek çok zor ama hirame(kalkan tartar) ve sushilerden “not for the first date” yemeden dönmeyin?

şarap soslu midye ile kalamarlı pizza denedik. i̇kisini de beğendik ama midye daha çok sebze soslu gibiydi. şarap tadı alamadık. pizzanın da malzemeleri biraz azdı. onun dışında hoş kibar bir işletme. tekrar gelmek isteriz.

ç

füzyon mantığında kaliteli deniz ürünleri yemek istiyorsanız gayet başarılı bir yer. klasik şaraplı midye ve siyah hamurlu karidesli pizza sipariş ettik. midye brüksel de yediklerimden daha iyiydi diyebilirim. no pain no gain isimli kokteyli de beğendik. garson sedat beyde oldukça ilgiliydi. tavsiye edilir

mürekkepli deniz mahsullü keci peynirli pizzası efsane güzeldi. midyeli spagettisi de başarılıydı. lokasyon ve manzarasına zaten denilebilecek bir şey yok. garsonlar da ekstra ilgililerdi.

harika bir mekan, makarnaların fiyatı yüksek fakat istanbulda yenebilecek en iyi makarna. tüm başlangıçlar bir harika, şarap menüsü zengin. çalışanlar çok kibar, yardımsever. söylediğiniz şey çok gelebilir isterseniz azaltabiliriz gibi öneriler ile müşteri odaklılar. parasını sonuna kadar hakediyor

"şehirli sofralar"da gördüğümden beri aklımda olan, gold mekanlar listesine girdiğinden beri ise ziyaret edilmesi artık farz olan dünya güzeli balık restoranı. bu kadar beğeneceğimiz aklımızın ucundan geçmiyorken, şefinin balığı sadece ateşe gösterip çekerek hiç kurutmadan pişirdiği balık kebabı ile (menülerindeki esprili dille fajitamsı) kalbimizi kazandı. minnoş sahiplerini ise içeride güleryüzü ile otururken görmek mümkün. hafta içi bile olsa, akşam saatleri için deniz kıyısı bahçe keyfi adına rezervasyon şart.

siyah beyaz mantı menüde bulunan en alaturka ama en beğendiğimiz lezzetti. sırlanmış kalkan güzeldi, çin mutfağı lezzetlerine en benziyen ürünlerden biri. belçika usülü midyeler pek içime sinmedi okadar. servis alaka konusunda gayet ilgililer aynı zamanda seviyeliler. teşekkürler

bazen monoton yemeklerden sıkılıyorum, bu restoran tam o zamanlar gitmek için ideal. ayrıca restoranın dekorasyonu çok hoş ve personel çok ilgili.

meyhane kısmında oturduk. belli bir saatten sonra türkçe pop çalmaya başlıyor. servis iyi, oldukça ilgililerdi. atmosfer güzel. yemekler orta karar ama çok çeşit olduğu için hepsini deneme şansım olmadı tabi ki. bir dahaki gelişte suşilerini denemeyi düşünüyorum. tavsiye ederim.

yemekleri tek kelime ile şahane bir mekan. i̇çinde yok yok tempura tadına bakılması gereken bir başlangıç. sıcakları gayet doyurucu ve leziz. balıklar da gayet kaliteli ve taze. profiterolü mutlaka denenmeli. bir de gitmeden önce fiyatlar kontrol edilmeli, herkese uygun olmayabilir.

özenli güleryüzlü lezzetli mekan.amma velakin tuzlu.sebebi ise konumu , porsiyonlarının büyüklüğü ve malzemelerin bolluğu.eşim tekrar gelirim dedi ben kararsızım.

uzun süredir gelmek istediğim bir yerdi, karides, bal kabağı ve keçi peynirli pizza ve brüksel usulü rokfor soslu midye yedik, lezzetleri çok iyiydi, gerçekten çok keyifliydi, fiyatlara gelince ortalamanın üstü yani yüksek fakat konum itibariyle ve lezzet açısından tavsiye ederim.

2 kişi olarak gittiğimiz kiss the frog'dan çok memnun olarak ayrıldık. mekan çok sevimli, yemekler de gerçekten çok lezzetli. menüye ilk baktığınızda seçenek bolluğu karşısında afallayabiliyorsunuz ancak çalışanlar çok yardımcılar, sedat bey siparişimizi oluştururken bize çok yardımcı oldu. biz herşeyi denemek isteyerek gittiğimiz için mümkün olanlarda yarım porsiyon seçeneğinden yararlandık, daha fazla yemek deneme şansımız oldu.  hirame, sırlanmış kalkan özellikle mutlaka denenmeli, tadı damağımızda kaldı. sonrasında sushi olarak farklı, benzerini görmediğimiz not for the first date !i denedik ve çok beğendik, levrek sushiye çok yakışmış. ahtapot tandır ve arpa şehriyeli karides'i de çok beğendik. masanın en geride kalan yemeği rokforlu midye oldu. midye de oldukça başarılıydı ama yarım porsiyonu bile çok fazla olduğu için biz keşke başka bir yemek deneseydik yerine dedik. i̇kramlarıyla da bizi çok sevindirdiler. menüdeki diğer yemekleri denemek için tekrar tercih edeceğimiz bir yer.