çok uzun zamandir gitmek istedigim, ya yer bulamadigim ya da bir şekilde denk gelmeyen bir mekandi benim icin. nihayet denedim ve neden daha önce gelmedim diye pisman oldum.
iki katli lokantada çok yalin ama buram buram kaliteli mimari kokan bir dekorasyon var. beyaz örtüleri ve turkuvaz duvar çinileriyle geleneksel bir atmosfer yakalanmis.
genis bir meze dolabi mevcut, kendiniz bakarak seçiyorsunuz, ardından yemek menusu et yada balik tercihinize göre az ve öz.
zeytinyagi ile servis edilen eksi mayali kizartilmis ekmekler cok leziz.
mezelerden tabule çok güzeldi ama portalal diliminin üzerinde servis edilen yogurtlu,cevizli kereviz biraz tuzu fazla kacmis olmasina ragmen bir stardi. ince kiyim karisik yesil salata cok siradan bir secim gibi gözükebilir ama o bile basariliydi.
ana yemek olarak ise izgara antrikot ve köfte denedik. köfte biraz az pisirilmesine ragmen cok lezzetliydi, antrikot ise sanirim uzun zamandir yedigim en iyi antrikottu. pisirilmesi de etin lezzeti de birer yildiz unsuruydu.
servise gelirsek herhangi bir sorun yasamadik fakat pek kalabalik olmamasina rağmen ben masalarin biraz ilgisiz birakildigini hissettim. mezelerimiz bitince ana yemek siparisi icin kimse masamiza bakmadi, biz kendimiz garson hanimi cagirmak durumunda kaldik. hesap istedigimizde tatlı, çay yada kahve isteyip istemedigimiz sorulmadi.
tüm yediklerimize ek 1lt suya 122tl ödedik, sahsen fiyat kalite performansina göre ben uygun buldum. mutlaka denemenizi öneririm benimde yine gelecegim mekanlar arasinda yerini aldı.