kaplan dağ restoranda diğer masalardaki ev yapımı patates kızartmaları ilk dikkatimizi çeken şey oldu, bayılırız. güzel bir meze ve ara sıcak ya da otlu sıcak aracı getiriyorlar masanın yanına. biz peynirli karışık otlu bir meze, kabak çiçeği dolması ve taze melengiç otu seçtik soğuk olarak. kuzu etli sarımsak otu ve kuzu etli arapsaçı da araçtan seçtiklerimizdi. kuzu kavurma'yı garson tavsiyesi ile keşkek ve tire köfte'yi ise kendimiz seçtik.
soğuklardan melengiç otunu da pek sevmedim, ağzı hafif uyuşturan bir durumu var, melengiç kahvesinden e pek haz almam zaten. peynirli karışık ot güzel, kabak çiçeği dolması ise çok güzeldi.
arapsaçı anason kokusu nedeniyle herkesin hoşuna gitmez, ben ise her yediğimde daha sık yiyebilmeyi umuyorum. i̇lk kez karşıma çıkan sarmısak otunu da kuzu etiyle çok beğendim, umarım tekrar gidişimde bir daha denk gelirim. en zayıf lezzet keşkek oldu, üzerindeki domates salçası sosu bozmuş. bir daha ki seferi sadece tereyağı koymalarını isteyeceğim, salçasız çok daha güzel olacak. kuzu kavurma tam benim gibi kuzu severlere yönelik, tire köftenin ise bence bir özelliği yoktu, izmirdeki tire köftecilerde de yesem, evde kendim de yapsam hemen hemen aynı kalite tutturuluyor, şu güne kadar hiç çok iyi ya da çok kötüsünü yemedim.
arada sofraya getirdikleri taze kekik ve kuzu kulağı otları da çok memnun etti. parmak patates aklımızda kalmasın dedik, "parmak mı, köy kızartmamı" dediler. köy kızartma halka patates, patlıcan ve biber imiş, yanında yoğurt ve domates sosla, yemeği taçlandırdı adeta, bir sonraki gidişte kesin tekrar alacağım. gelen karadut reçelli lora ben çatal atmadım, ağzımın tadını değiştirmek istemedim. az içkide içeren 3 kişilik bu yemeğe çıkan 150 liralık hesap da oldukça uygundu.
rezervasyonsuz giderseniz millete giden yemeklere bakarak ağzınızın suyu akarken sıra beklersiniz, uyarayım.