8 yıl önce buraya ilk gelişimde pasajın o salaş atmosferi, sahaflarla dolu oluşu, sakinliği pek hoşuma gitmişti. hazzopulo'nun içi her gün yenilenen taksimde sizi geriye götüren bir zaman tüneli gibiydi. yıllar içerisinde giderek kalabalıklaştımustafaamca'nın etrafı doldu taştı, sahaflar azaldı ve o eski dokusunu kaybetti. pasajın içine ayağınızı attığınız anda her köşeden 'buyurun yerimiz var' sesleriyle karşılaşıyorsunuz. çay ocağının çaprazındaki sahaflardan birini alıp işletmeye başlamışlardı ama son gidişimde sahafın kitaplarının neredeyse hepsinin yok olduğunu, o tarihi dokusu olan yere modern bir tente yapıldığını gördüm. hala taksimde soluklanmak ve bir çay molası vermek için uğruyorum fakat son zamanlardamustafaamcayı da göremediğim için giderek soğuyorum. umarım bir süre sonra pasaj popülerliğini yitirip eski haline geri döner.