hacıbaşar kebap & baklava


mehmet
3
4 yıl önce
küçükbakkalköy
yol kenarı bir mekan hemen önünden e-5 ve tem’e bağlamıyorsunuz bu sebeple araç gürültüsü bahçede oturanlar için hiç eksik olmayacaktır.servis hızlı garsonlar alakadar ve güler yüzlü fiyatlar lüks restoranları aratmamakta sütlaç 13 katmer 32 ayva tatlısı 13 su 2,5 tl içecekler 4-5 tl dolaylarında tatlılar fiyatına göre -1 puanı hakediyor sunum güzel sosyal medyada resim video için gidebilirsiniz gerisi kötü demek doğru ifade olur sanırım ? 3 puan sadece garsonlara
0
ecenur
5
4 yıl önce
küçükbakkalköy
gayet başarılı bir iftar menüsü var. herşey sıcak servis edildi ve vaktinde geldi. garsonlar güleryüzlü ve ilgili. fiyatına göre performans oldukça iyi?
0
yunus
4
4 yıl önce
küçükbakkalköy
topkapi kebabi tartisilmaz lezzette! servis guleryuz hizli servis ilgi alaka cok iyi mutlaka gidilmeli ve kebaplarindan yenmeli...dusunmeden gidilmeli:)
0
ozlem
3
4 yıl önce
küçükbakkalköy
kebap yemediğim için değerlendirmem havuç dilimine. i̇ster gaziantep'te baklava şöbiyet ve havuç dilimi yiyen buraları beğenmez deyin, ister nesini beğenmedin. hevesle ters çevirip ısırdım. hırşşş sesi yok. gün ortası mı nemlendi bu. öyle damakta derin izler debırakmadı. neye yansam bilemedim. şerbetli tatlı delisi olarak tatlımı bitirememenin derin acısı içindeyim. umarım bana rastlayan sadece tesadüftür. kebap için değerlendirme yapamam ama denediğimde mutlaka bu yorumun altında kendine yer bulacaktır. çalışanlara laf yok. her biri kibar ve yardımcı olmak için çalışıyor. ama o havuç dilimi olmadı ya..
0
filiz
2
4 yıl önce
küçükbakkalköy
mekan yemek yemek için hiç iç açıcı değil,sosyal medyadan tanıtımlardan görerek gittim ,özellikle gelinmesi gereken bir yer değil, beyti sarma ve kebap yedim lezzet iyiydi, bu kadar tanıtıma mekanın daha lüx olması gerekir, fiyatlar lüx mekanlarla aynı, çokda memnun kalmadım, gitmeye gerek yoktu yani!!
0
sedef
1
4 yıl önce
küçükbakkalköy
lezzet idare edebilirdi ama servis çok kotü. corbalar ve kebaplar soguk geldi. lahmacun corbadan önce geldi. itiraz edince ' burda böyle' cevabını aldık. arkadaşımın kebabının da soğuk ve kötü oldugunu belirtince 'haklısınız aceleye geldi' dediler. hesapta da istediğimiz ama getirmedikleri seyleri yazmislar. tabi utandilar sonunda ikram baklava servis ettiler, tabi ki o da berbat! kuru bir börekten farksızdı.
adında 'hacı' var diye gidecekseniz, buyrun koşun!
0
umay
1
4 yıl önce
küçükbakkalköy
28 şubat tarihinde gittiğim, içli köftesinden ve künefesinden saç kılı çıkan. çatalları pis bir yer.. daha fazla yorum yazmaya gerek yok sanırım...
0
alper
2
4 yıl önce
küçükbakkalköy
fıstıklı baklavası,kuzu şişi, içli köftesi ve gavurdağı salatası vasat, lahmacunu iyi, ali nazik kebabı fena olmayan restoran... puanların bol keseden verildiğini düşünüyorum.
0
serra
2
4 yıl önce
küçükbakkalköy
genellinle yemek için tercih ettiğimiz bir mekan fakat geçen hafta ilk kez kahvaltıya gittik
öncelikle masa örtüleri ve çocuk oyun alanı çok kirliydi gelen menemende ekşimişti hemen değiştirdiler ama tabi midemiz bulandı çeşitlilik iyi ama genelde kurumuş ve taze görünmeyen ürünler vardı. yani yemeklerinden genel olarak memnun kalsakta kahvaltısını bir daha kesinlikle denemeyiz
0
ufuk
4
4 yıl önce
küçükbakkalköy
i̇ftar için oradaydım. fix menü gayet yeterli, karışık ızgaraların ortasında lezzetli perde pilavı ile servis ediyorlar. gayet doyurucu, fakat başlangıçlar yeterli miktarda değil. i̇çli köfte gayet lezzetli. ayrıca trileçe de beklenenin üstündeydi. servis hızı 10 üzerinden 10. tebrikler!
0
lokantalarim
4
4 yıl önce
küçükbakkalköy
i̇nsan, bir lokantaya ikinci defa neden gider? bu sorunun cevabı kişiye göre değişiklik gösterecektir büyük olasılıkla. ama "yemeklerin güzel olması", "servisin iyiliği", "mekan sahibinin tanıdık olması", "eve yakınlık", "arkadaşlardan o mekanı sevenlerin çokluğu" gibi sonsuz sayıda yanıt verilebilir bu soruya. hepsi de, kişisel çerçevede ele alındığında doğrudur, çünkü özneldir, kişiye özeldir, tartışmanın anlamı yoktur. i̇nsan yaşla birlikte beğeniler konusunda liberal ve anlayışlı olmayı öğreniyor sevgili okurlar. bendeniz sadece vejeteryan dostlarımla ve tavuğu ana gıda maddesi olarak gören insanlarla yemek konusunda fikir alışverişinde bulunmam. diğer herkesi merak ve ilgiyle dinlerim. demek ki, bazı sınırlamalarımızı yaş da gideremiyor. her neyse, konumuza dönelim, bir lokantaya neden ikinci defa gidersiniz? buna benim kişisel cevabım çok nettir: "orada vazgeçilmez bir yemek bulduğum için !" bunun anlamını açıklamadan önce belirtmem gerekir ki, eş dostun çağırması, seçeneksizlik, o an şartların öyle gerektirmesi gibi sebeplerden ötürü birçok tercih etmediğim mekana ikinci kez gitmek zorunda kaldım hayatım boyunca. lakin ideal koşullarda, ben bir lokantayı, sadece kafamda yer etmiş, unutamadığım, lezzeti hafızama nakşolmuş tek bir yemeği varsa ziyaret ederim. bu detay çok önemli. yeni lokanta ile ilgili yazdığım yazıyı anımsayın: dokuz farklı yemeğin tadına baktım, yanlış hatırlamıyorsam ve hepsi çok çok lezzetliydi. fakat bir tane büyük yıldız yoktu aralarında. bu şartlar altında, yeni lokanta'ya ikinci kez gitmem için tek sebep, önem verdiğim birinin çağırması olabilir. zira peşinde koşmaya değer bir yemek yemedim orada.

bunları neden mi yazdım? dün akşam mekanist'in davetlisi olarak gittiğim hacıbaşar ataşehir'de yediğim van kavurması sebebiyle! hayatımda yediğim en lezzetli etlerden birisiydi bu. i̇yi bir marinasyon sürecinden geçmiş, zeytinyağı, kara biber, kırmızı biber, tuz ve soğanla kaynaşmış, yumuşamış, ardından kuyruk yağında yarım saat kadar pişmiş incik etinden yapılan bu kavurma ağzımda dağılırken, ister inanın ister inanmayın, hayattaki tüm dertlerimi unuttum. başka bir aleme yolculuk yapar gibi mutlu ve huzurlu hissettim kendimi. hiç bitmesin istedim. i̇şte tam olarak da bu olağandışı lezzet sebebiyle, bu lokantaya mutlaka bir defa daha gidecek, sadece kavurma sipariş edecek, bir süre onu seyrettikten sonra hiç konuşmadan yiyecek ve hayal dünyasına dalacağım. size de, sevin ya da sevmeyin, salt bu yemeği denemek için bile olsa hacıbaşar'a gitmenizi tavsiye ederim. kuyruk yağıyla bir derdiniz varsa size çok hitap etmeyecektir. yine de ama gözü karartıp bu deneyimi yaşayın mutlaka derim. aklımı başımdan aldı zira.

öte yandan, mekanda sınırsız bir ikram sözkonusuydu katıldığım etkinlikte. fıstıklı içli köftenin tadına baktım, kesinlikle ağır değildi. acılı kebap, terbiyeli şiş getirdiler. her ikisi de iyi bir standardı yakalamıştı. acısı insanı gözyaşlarına gark eden türden değildi bana kalırsa. patlıcanlı kebap servis edildi ve ritüeline sadık olarak közlenmiş patlıcanın içinin çıkartıp biber, domates ve kebapla birlikte bir dürümün içine koyarak keyifle yedik. masada binbir çeşit salata mevcuttu, her şey taze ve güzeldi, ama hepsinden önemlisi masa çiçek bahçesini andırıyordu. bu da çok hoşuma gitti. acılı ezme, gavurdağı, patlıcan salatası ne eksik ne fazlaydı.

mekanı işletme görevini üstlenen selim başar, gece boyunca masamızda yapılan işle, yemeklerle, aile geçmişleriyle ilgili birçok açıklamada bulunarak güzel bir sohbet edilmesine katkıda bulundu. bir ara hacıbaşar'ın kurucusu ve selim bey ve diğer yedi kardeşlerinin babası "hacı" da masamıza gelip sohbet etti. gösterilen ilgili ve internet yazarlığına verdikleri önemi son derece vizyoner bulduğumu belirtmeliyim. mekan ataşehir'in girişinde sayılabilecek bir konumda, hemen acıbadem hastanesi'ne gelmeden sağda ve vale servisi mevcut.

eskiden farklı şubelerindeki paket servislerinden istifade ettiğim ve ortalama bir lokanta olarak gördüğüm hacıbaşar'ın kavurmasını yedikten sonra görüşlerimin değiştiğini vurgulamam gerekiyor. burada alkol servis edilmediği için akşam yemekleri için gideceğim bir mekan değil. ama öğlen yemeklerinde ve sırf o yemeği yemek için bundan sonra gideceğimi adım gibi biliyorum.

siz de bunu yapın. en az bir defa !

hacıbaşar ataşehir

vedat günyol cad. no:24 yolbulan plazaataşehir - i̇stanbul 0216 575 19550216 573 16160216 572 1955


-----16 apr, 2014-----

http://lokantalarim.blogspot.com.tr/2014/04/hacbasar-atasehir.html

insan, bir lokantaya ikinci defa neden gider? bu sorunun cevabi kisiye göre degisiklik gösterecektir büyük olasilikla. ama "yemeklerin güzel olmasi", "servisin iyiligi", "mekan sahibinin tanidik olmasi", "eve yakinlik", "arkadaslardan o mekani sevenlerin çoklugu" gibi sonsuz sayida yanit verilebilir bu soruya. hepsi de, kisisel çerçevede ele alindiginda dogrudur, çünkü özneldir, kisiye özeldir, tartismanin anlami yoktur. insan yasla birlikte begeniler konusunda liberal ve anlayisli olmayi ögreniyor sevgili okurlar. bendeniz sadece vejeteryan dostlarimla ve tavugu ana gida maddesi olarak gören insanlarla yemek konusunda fikir alisverisinde bulunmam. diger herkesi merak ve ilgiyle dinlerim. demek ki, bazi sinirlamalarimizi yas da gideremiyor. her neyse, konumuza dönelim, bir lokantaya neden ikinci defa gidersiniz? buna benim kisisel cevabim çok nettir: "orada vazgeçilmez bir yemek buldugum için !" bunun anlamini açiklamadan önce belirtmem gerekir ki, es dostun çagirmasi, seçeneksizlik, o an sartlarin öyle gerektirmesi gibi sebeplerden ötürü birçok tercih etmedigim mekana ikinci kez gitmek zorunda kaldim hayatim boyunca. lakin ideal kosullarda, ben bir lokantayi, sadece kafamda yer etmis, unutamadigim, lezzeti hafizama naksolmus tek bir yemegi varsa ziyaret ederim. bu detay çok önemli. yeni lokanta ile ilgili yazdigim yaziyi animsayin: dokuz farkli yemegin tadina baktim, yanlis hatirlamiyorsam ve hepsi çok çok lezzetliydi. fakat bir tane büyük yildiz yoktu aralarinda. bu sartlar altinda, yeni lokanta'ya ikinci kez gitmem için tek sebep, önem verdigim birinin çagirmasi olabilir. zira pesinde kosmaya deger bir yemek yemedim orada.

bunlari neden mi yazdim? dün aksam mekanist'in davetlisi olarak gittigim hacibasar atasehir'de yedigim van kavurmasi sebebiyle! hayatimda yedigim en lezzetli etlerden birisiydi bu. iyi bir marinasyon sürecinden geçmis, zeytinyagi, kara biber, kirmizi biber, tuz ve soganla kaynasmis, yumusamis, ardindan kuyruk yaginda yarim saat kadar pismis incik etinden yapilan bu kavurma agzimda dagilirken, ister inanin ister inanmayin, hayattaki tüm dertlerimi unuttum. baska bir aleme yolculuk yapar gibi mutlu ve huzurlu hissettim kendimi. hiç bitmesin istedim. iste tam olarak da bu olagandisi lezzet sebebiyle, bu lokantaya mutlaka bir defa daha gidecek, sadece kavurma siparis edecek, bir süre onu seyrettikten sonra hiç konusmadan yiyecek ve hayal dünyasina dalacagim. size de, sevin ya da sevmeyin, salt bu yemegi denemek için bile olsa hacibasar'a gitmenizi tavsiye ederim. kuyruk yagiyla bir derdiniz varsa size çok hitap etmeyecektir. yine de ama gözü karartip bu deneyimi yasayin mutlaka derim. aklimi basimdan aldi zira.

öte yandan, mekanda sinirsiz bir ikram sözkonusuydu katildigim etkinlikte. fistikli içli köftenin tadina baktim, kesinlikle agir degildi. acili kebap, terbiyeli sis getirdiler. her ikisi de iyi bir standardi yakalamisti. acisi insani gözyaslarina gark eden türden degildi bana kalirsa. patlicanli kebap servis edildi ve ritüeline sadik olarak közlenmis patlicanin içinin çikartip biber, domates ve kebapla birlikte bir dürümün içine koyarak keyifle yedik. masada binbir çesit salata mevcuttu, her sey taze ve güzeldi, ama hepsinden önemlisi masa çiçek bahçesini andiriyordu. bu da çok hosuma gitti. acili ezme, gavurdagi, patlican salatasi ne eksik ne fazlaydi.

mekani isletme görevini üstlenen selim basar, gece boyunca masamizda yapilan isle, yemeklerle, aile geçmisleriyle ilgili birçok açiklamada bulunarak güzel bir sohbet edilmesine katkida bulundu. bir ara hacibasar'in kurucusu ve selim bey ve diger yedi kardeslerinin babasi "haci" da masamiza gelip sohbet etti. gösterilen ilgili ve internet yazarligina verdikleri önemi son derece vizyoner buldugumu belirtmeliyim. mekan atasehir'in girisinde sayilabilecek bir konumda, hemen acibadem hastanesi'ne gelmeden sagda ve vale servisi mevcut.

eskiden farkli subelerindeki paket servislerinden istifade ettigim ve ortalama bir lokanta olarak gördügüm hacibasar'in kavurmasini yedikten sonra görüslerimin degistigini vurgulamam gerekiyor. burada alkol servis edilmedigi için aksam yemekleri için gidecegim bir mekan degil. ama öglen yemeklerinde ve sirf o yemegi yemek için bundan sonra gidecegimi adim gibi biliyorum.

siz de bunu yapin. en az bir defa !
0
mualla
4
4 yıl önce
küçükbakkalköy
doğumgünüm sebebiyle kizkardesimle gitmiştim.harran kebabi,abugannuş denedik.lezzeti,servisi,sunumu cok guzel.fiyatlari da iyi bence.bu tarz isletmelerde en dikkat ettigim yemek sonrasidir.yani ikram cay kahve tatli vs. bu konuda eksikler ama genel lezzete soyleyecek sozum yok gayet guzel bir aksam yemegi yemistim.
0
turgutatk
3
4 yıl önce
küçükbakkalköy
fotograflarda gözüktüğü kadar mezeleri bol değil ve istemeden masaya getirmiyorlar.isteyincede yoğunluktan unutuyorlar.fiyat/performans olarak başarısız.
0
gokhan
4
4 yıl önce
küçükbakkalköy
fiyat/performans dengesi cok yerinde. ucuk fiyatlarla karsilasmiyorsunuz. lahmacun ve kebaplar gayet guzeldi. icli kofte ve yuvalama vasatti. hizmet, ilgi alaka cok guzeldi. en sasirtici ve farkli olani ise yemekten sonra masaya bakir cok guzel bir semaverle cay ikram edilmesi idi.
0
k.yaman
3
4 yıl önce
küçükbakkalköy
sıklıkla paket servisini tercih ettiğimiz başkalarınada övdüğümüz bir mekan-dı. uzun zamandır restauranta gelmemiştik bir daha da gelmeyiz. i̇skender ve pilavüstü döner yedik. kötüydü. ezogelin çorba ve içli köfte soğuktu. tek güzel şey semaverle gelen çaydı. ter kokan garsonu saymıyorum bile. ha 3 puan niye geçmişteki lezzetlere tabi ki.. mutlu olan varsa afiyet olsun,bu kadar rekabet içinde paramın alabileceği daha iyi lezzetler var.
0
oturum aç
hesap oluştur