mart 2016 değerlendi̇rmesi̇:
siz aldığınız yiyeceğin özenle fotoğrafını çekmeye çalışırken mekan sahibi yanınıza gelip sıcak yiyememenize üzüldüğünü söylüyorsa ne düşünürsünüz? sizi ve ürününün lezzetini önemseyen bir işletme sahibi olduğunu, değil mi? ben de ataşehir'deki fıstıkzade'nin kurucularından nilüfer hanım için aynısını düşündüm.
fıstıkzade, gaziantep merkezli bir marka. buradaki şube franchise olarak hizmet veriyor. coğrafi işarete(*) uygun olarak üretilen baklavalar antep'ten günlük olarak getiriliyor.
buraya yaptığım ilk ziyarette karışık baklava tabağı aldım. baklavaların şerbet şekeri kararında olmakla birlikte, sade yağı az konulmuş gibi geldi. bir de, baklavayı memleketinde yediğimiz çıtırlıkta bulamadım. bunu i̇stanbul'un nemli havasına bağlıyorum. yine de, baklavalar i̇stanbul ortalamasının üzerindeydi diyebilirim. (mekanın adının verildiği bu tabakta en iddialı ürünleri olan yaprak şöbiyet de bulunsa bence güzel olurmuş.)
bir aile işletmesi olan fıstıkzade ataşehir'de, diğer baklavacılarda görmeye pek alışık olmadığımız sade-şık bir dekorasyon ve abartısız ama özenli sunumlar göze çarpıyor. diyabet hastaları için stevia bitkisiyle zararsız olarak tatlandırılmış baklava üretmeleri takdire şayan. ayrıca baklava içi ile tuzsuz antep peynirinin harç olarak kullanıldığı ve pide biçiminde pişirilen baklava kırığı böreği de her yerde bulamayacağınız bir ürün. fiyatlar ortalamanın üzerinde olmakla birlikte, sahipleri nilüfer hanım ile i̇lyas bey'in (ve hatta annelerinin) yaklaşımı gayet sıcak.
(*) gaziantep sanayi odası'nın 2007 yılında türk patent enstitüsü'ne tescillettiği koşullar uyarınca gaziantep baklavası antep fıstığı, yerel sert buğday, doğal pancar şekeri ve sade yağ ile yapılmak zorunda. fıstıkzade,
müşterilerine bu koşulların sağlandığını garanti ediyor.
ni̇san 2016 değerlendi̇rmesi̇:
pazar günleri birçoğumuz, hafta içi yapamadığımız o dolu dolu kahvaltıya kavuşmayı planlarız. masaya baktığımızda gözümüzü, biraz ondan-biraz bundan yiye yiye de karnımızı doyuran "sıkı" bir kahvaltıdan bahsediyorum... hafta içi işe yetişme telaşı yaşayan bir beyaz yakalı olarak böylesi sofralara iç çeksem de, arada bir değişik yörelerde edilen kahvaltılara özenmiyor değilim.
kahvaltıda sanırım benim gibi bir i̇stanbulluya en ilginç gelen çeşitlilik, gaziantep'te yaşanıyor. bu şehrin halkı, daha güneşin doğduğu saatlerde ciğer, nohut dürüm ve katmer gibi batı anadolu kahvaltı alışkanlıklarından çok farklı yiyecekler satan dükkanları dolduruyor.
şimdi diyeceksiniz ki "biz bunları i̇stanbul'da nereden bulalım?" fıstıkzade ataşehir, kanımca şehirdeki en güzel katmerlerden birini günlük olarak antep'ten getiriyor. burada yöresel ürünlerin bir arada olduğu mükellef klasik kahvaltı ve baklava yufkasından yapılma lezzetli bir antep peynirli su böreği de bulunuyor. yine de, yanında ılık süt ile yenilen katmere kahvaltıda bir şans vermenizi öneriyorum. yalnız, lütfen benim gibi fotoğraf çekmekle uğraşmayın ve vakit kaybetmeden yemeye bakın. zira katmer, özelliğini çabuk yitiren ve sıcakken keyif veren bir yiyecek.
bu arada, ürünler sınırlı sayıda geldiği ve talep yüksek olduğu için gitmeden önce arayıp ellerinde bulunduğuna emin olmanızı öneririm. gitmişken kurucuları nilüfer hanım ile i̇lyas bey'e selamımı da iletirseniz mutlu olurum.
#food #foodporn #instafood #gastronomy #katmer #sweettooth #dessert #gaziantepcuisine #tatli #gaziantepmutfagi #fistikzade #atasehir #istanbul #turkiye