evimin dibinde açılan mekanın dekorasyonu özellikle dikkatimi çekmişti, masaların yanında mangal yerleri vardı ama bacalar yukarı çıkmıyordu, birer fan ile arkadan çekilip aşağıya veriliyordu. mekanın sloganı da pişir ya da pişirelim. evimin dibinde yer alan mekanın iyi çıkmasını dileyerek gittim, çıkmadı, hatta hayli kötü çıktı. onlar pişirsin istedik, 5 kişiydik, menüde ki birçok şeyden istedik. etlerin ancak bazıları vasat seviyeye çıkabildi, çoğu vasat altı kaldı. mekanda karşılaştığım, mükerrer kereler mekana gitmiş arkadaşım da daha sonra “o gece gerçekten etler çok kötüydü” diye beni doğruladı (genelde o kadadr kötü değillermiş). yan nedenlerle ikinci bir şans vermeyi düşünmüyorum, iyi olduğunu bildiğim boğaziçine gider et yerim. yan nedenleri de kısaca yazayım, masalar arası geçiş koridorları çok dar, 4 kişilik masaya 5 kişi oturunca (bir ucunda mangal var) masa ucuna oturan kişi garsonlara sıklıkla yol vermek durumda kalıyor. mekan maçlara önem veriyor, bizim gibi maç yerine sohbeti tercih edenler yoğun gürültüye maruz kalıyor. gördüğüm kadarıyla mekanın yarısının maçla alakası yoktu. bu kadar dekorasyona özen göstermiş mekanbu konuya baştan çözüm üretmeliydi bence, isteyen masalara kablosuz hoparlör koymak gibi mesela.