tuzla'daki asıl yerine giderdik eskiden üşenmeyip. bayılırdım köftesine, yanında garnitür olarak gelen miniminnacık püresine.
salacak şubesine birkaç kez gittim. i̇lk gidişimi hiç unutmuyorum. öve öve bitirememiştim eşime. sonuç ne oldu: hüsran... sipariş verecek, hesap ödeyecek garson yoktu ortalıkta... tanıdığım birkaç kişiden de benzer eleştiriler duydum daha sonra.
kabul edelim ki mekân burada tutunmaya devam ediyor ama porsiyonlar hâlâ ufak. lezzetler bence sıradan.
çaydan ücret almaları çok fena... bir yandan sadece çay içmeye gelecek insanları önlemek için yapmış olabilirler diye düşünüyor insan manzaraya bakınca ama nihayetinde burası café değil. sadece çay siparişi veren insanı kabul etmezsin olur biter... çay için ücret ödemek insana pek dokunuyor...
zorunda kalmadıkça gitmem... hele ki üsküdar'da o kadar çok alternatif varken.