filbooks

tasarımı ve fil temasıyla öne çıkıp instagram fatihi olan bu minik mekan biraz overrated olsa da denemeye değer diye düşünüyorum. öncelikle yer bulmak zor olabilir, masa sayısı mekanın popülerliğini kaldıramıyor. bir de bunun üstüne bazı günler yukarı katlarında düzenledikleri özel paneller ekleninceserviselemanlarına "yer var mı" diye sorduğunuzda yüzünüze bakmayabilirler ve hatta biraz sessiz olur musunuz yukarda panel var bile diyebilirler, bana böyle oldu en azından. böyle tatlı bir cafeninserviselemanlarından daha pozitif, güleryüzlü ve ilgili olmalarını beklerdim. lezzete gelindiğinde, çilekli tartlarını şiddetle öneririm, kreması bir harika! naneli çay'ın fiyatı her ne kadar dudak uçuklatsa da, o da hoşuma gitti. bir kere gitmeye değer, ikincisinde ise sadece tatlıların lezzeti için gidilir belki.

ortami cok keyifli, cok sevimli bir dekorsayon ve duvarlarindaki tipografi ve ilustrasyonlar da degisik bir hava katmis. i̇ceri girdiginiz anservistezgahindaki tatlilari gormezden gelmek mumkun degil. ferah havasiyla sicak bir atmosferi olan filbooks denenmeye deger.


maalesef 2. gidisimde ayni izlenime kapilamadim. kahveleri cok lezzetsiz ve yedigim chocolate chip kurabiyesinin icin cig kalmisti. buyuk hayal kirikligi

fil books karaköy'deki birkaç minnak kafeden biri. yeni ve masmavi. içi daha sevimli ama üst kat sergi sebiyle kapalı olduğu zamanlarda 3 masadan birinde yer bulmak, özellikle haftasonları çok zor. cappuccino ve orman meyveli crumble aldım. süt seçeneklerinde bitkisel süt olmaması benim için büyük bir eksiklik.
denediğim crumble çok başarılı değildi. kıtır kıtır olması gereken yerler yumuşamıştı. ve sıcakservisseçeneğinin bulunması gerekirdi. belki de red velvet'a şans vermeliydim?

kuzenlerimle haftaiçi güzel bir gün geçirelim diye gitmiştik fakat suratsız garsonun ve insanları yıl 2018 olmuş olmasına rağmen dış görünüşüne göre yargılaması günümüzü zehir etti.yan masadaki insanlara gayet nazik davranması gözümüzden kaçmadı. ne bir hoşgeldiniz dedi nede 3 kişi olmamıza rağmen 2 kişilik yere 3. sandalyeyi ekleme nezaketinde bulundu daha sonrasında da karşımızdaki korkuluklarda resmen kalkmamızı bekledi resmen. konuşmaktan bile çekindik.servisyaparkenki sert tutumu da cabası! ayrıca sütlü filtre kahve istememe rağmen sütü tekrar istememden sonra getirdi( masaya attı desek daha doğru olur.). bir daha asla asla gitmeyeceğim ve kimseye önermeyeceğim bir mekan.

ortam ve dekor açısından belki de en güzel mekanlardan biri burasıdır. i̇çerisi insana huzur veriyor. hele bir de bizim gibi üst kattaki salıncakları boş yakalamışsanız şanslısınız. türk kahvesi yanında çikolatalı kek aldık kahvenin çok başarılı olduğunu söyleyemem ama kek gerçekten lezzetliydi. çalışanlar tatlı,servishızlı.

ortam çok güzel kitaplar da konsepte baya hoşuma gittiservishızlı çalışanlar baya ilgili kahvesi de lezzetli hatta çalışabileceğin ufak bir ortamda üst katta mevcut salıncak da mevcut ??

muazzam bir köşe, kendini mahallenin muhtarı gibi hissediyorsun? fotoğrafdaki kek için çok bişey söylemek istemiyorum havalı bir isme ve görsele sahip fakat keyif almadım, ıce americano için makale yazarım çok çok iyiydi,servissağlayan arkadaşlar ıce americano kadar güzel ıce americanoservissağlayan arkadaşlar kadar güzeldi ??

02.11.2019 tarihinde 3 pasta ( 27 şer liradan. 3 dilim pasta fiyatına buyuk 12 kısılık pasta alınır. ) 1 flat white (20 liradan - havalımanı starbucks ta bıle bu fıyatta degıl bu kahyve... uçmuşlar. bardak maalıyetı 1 lira olan kahveyi bu fıyata satmları ayrı bir saçmalık ) 3 adet te filtre kahve 16 şar liradan ( tamamıyle soygun ) veeeeeeee ayrıcaaaaaaa başka bir saçlaım ise %10servisücreti alınması. bu nasıl bir saçmalıktır arkadaş. 27 liraya pasta satıyosun ve ekstraservisücreti alıyorsun. kesinlikle soygun. birilerinin buna dur demesi gerek. kesinlikle abartı fiyatlı bir mekan.

zomatocu "bağzı" arkadaşların tavsiyesine uyarak bugün fil books'a uğrama talihsizliğine düştük. şirin ve eski bir mekanla karşılaştık, merdivenler karaköy-ruhu'na uygun ve konsepte fena değildi. kasada duran çocuk oldukça tatlı,servisyapan çocuk ise uyumsuz bir profil çiziyordu. ben yemek yemeyi sadece tıkınma olarak gören tiplerden değilim kusura bakmayın. neyse bir pasta ve americano ısmarladık. 
fil books'un işletmecisi kimse o bu cümleleri dikkatlice okusun:
americano 10tl, pasta 19 tl. gözlerime inanamadım, kazandığımızı size mi vereceğiz. sömürü bu resmen. fiyatlar abartının abartısı, mekan hippi, anarşik ve eski tarz anladık ama kiranızı bizden çıkarmayın. 
kahve acıydı, barista anlamıyor, kahve ağzımı yaktı ve acıttı. pasta ise kreması berbat olmuş ve içindeki pasta malzemesi de en kalitesiz yerden alınmış. 
acilen bunlara çözüm bulun, tavsiyem şu goy goy yapmasını hiç sevmem. bu mekanlara müşteri olarak tepkimizi koyacağız.
bu fiyatları düşüreceksiniz! hizmetiniz iyi olsa anlarım ama kahve yapmasını bilmiyorsunuz, pasta desen o biçim.

yanindaki mekanda bir gun yemek yerken, bir de baktik filbooks'ta film gosterimi yapiliyor acik havada. nasil da ozenmistim o aksam orda oturanlara... kafama yazdigim icin mekani, baska bir zaman ziyaret ettim. cok tatli bi kitap kafe, koseyi dolduran sirin tasarimiyla ilgi cekiyor. ancak kahve secenekleri cok sinirli ve brew yapamiyorlar. soguk americano istedigimizdeyse bir brew iciyormussunuzcasina ufacik bir bardakta geliyor. sonucta americano cok daha hafif bir kahve, bu kadar kucukservisedilmesi tatmin etmiyor. benim verdigim 4 puansa red velvet kekine... turkiye'de pek karsilasmadigim bir lezzetti ve yillardir yememkstim. cok ama cok sevdim!

i̇nanılmaz tatlış bir yer burası. karaköy unter'in yan komşusu. alt katta pek vakit geçirmeden doğrudan üst kata çıktım, minnak ve fakat renkler, dekor çok keyifli ve rahat. menü yok, alt katta kara tahtada yazıyor, tekrar alt kata inmemek ve de pek bi güleç güzlü garson kardeşi yormamak adına caffe latte söyledim, bana göre (bir çok kahvecide olduğu gibi) ılık ama lezzetliydi. yan masalara giden pasta/keklerde gözüm kaldı, zira hepsi devasa boyutlardaydı. bir sonrakine o pastalardan da denenecek.servispersoneli çok güler yüzlü demiş miydim? fiyatlar da karaköy ortalaması. bir americano, bir caffe latte 20-23tl gibi bir hesap ödedik, çok net hatırlamıyorum.

karaköy artık birbiri benzeri mekanlar ile dolup taşmışken böyle keyifli yerler bulmak güzel.

keşke iç mekân bu kadar dar olmasaydı ve fiyatlar bir tık daha düşük olsaydı. filtre kahve içtik, gerçekten lezzetliydi. tatlı olarak da velvet ve cevizli kremalı kek istedik, ben ikisini de çok beğendim ama arkadaşımın midesine dokundu içlerindeki şeker. porsiyonları büyük ama fiyatları da öyle. ortam çok şirin,serviselemanları çok ilgili ve sempatikler. bu arada haftasonu çok kalabalık oluyor uyarayım mutlaka. diğer tatlılarını da denemek adına ziyaret etmek istiyorum. kitapçı-kafe konsepti de hoş fakat dediğim gibi içerideki yer çok dar geliyor tüm sergilenen eşyalar yüzünden.

mekanın üst katında bulunan salıncağa aldanıp arkadaşlarla gitmiş olduğumuz bu mekan tam bir hayal kırıklığı.fotoğraflarda mümkün olduğunca büyük  gösterilmeye çalışılan mekan da nefes alacak yer yok insanlarla iç içe oturmak zorunda kaldığımız yetmezmiş gibi eee bari bir kahvelerini deneyelim dedik 8 tl'yi hak edecek lezzetli bir türk kahvesi içemedik.kahvenin yanında fotoğraflarda gördüğünüz ikram edilen kurabiyede yoktu.ayrıcaservisgeç veserviselemanı bayandan fal kapatmak için fincan tabağı istedik bayan yok dedi halbuki tezgahın üstündeki askı rafta bulunan tabakları gördüğümüz halde.bir diğerserviselemanı bayandan da aynı talepte bulununca ilk önce ki bayan ben yok dedim dedi sanki biz orada yokmuşuz gibi ve hemen dışarı kaçtı.kısacası mekan fazla küçük tıklım tıklım eşyalar,servis kötü ve saygısızca,kahve lezzetsiz,mekan soğuk.fotoğraflarda gördüğünüz o iki karşılıklı salıncak evet iki salıncak o küçücük mekanda o salıncağa oturmak bir hayal ki zaten sallanmanız mümkün değil.tavsiyem gidin görün içinizde kalmasın ama para kaptırmadan hemen çıkın oradan etrafta çok daha güzel mekanlar var.

karaköy'deki filbooks, çevrenin kafe enflasyonundan iki özelliği ile sıyrılmayı başarıyor: iyi kitaplar ve iyi yiyecekler. adından da anlaşılacağı gibi öncelikli olarak bir "kitapçı" olan fil'de, özelikle fotoğrafçılık ve sanat üzerine özgün ve nitelikli kitaplar satılıyor. mekan, birkaç ay önce şef yeşim akşahin'in gelişi ile birlikte ciddi bir atılım yapmış durumda ve kafe fonksiyonunun da hakkı veriliyor. 

i̇ki katlı bir kitapçı-kafe burası. katlarda duvar boyunca kitap rafları bulunuyor. girişe göre daha sakin olan üst katta,  karşılıklı oturabileceğiniz iki salıncak da var (ve tahmin edebileceğiniz gibi sosyal medyada "görünmek" isteyenlerin gözdesi durumundalar). giriş kattaki kahve barı tezgahında günün tatlı-tuzlu çeşitleri sergileniyor. bir kısmı doğrudan mutfaktanservisedilse de, tezgahtanservisedilenlerin açıkta bulunması hijyenik açıdan hoş değil. 

biraz da burada deneyimlediğim lezzetlerden bahsetmek istiyorum. i̇lk gidişimde aldığım şeftali püreli panna cotta, yaza çok yakışan ferah bir tatlı idi. i̇kinci gidişimde yediğim incir puding de en az ilki kadar lezizdi. şekersiz, hafif bitter çikolata soslu ve findik pralinli pudingin üzerine konulan orman meyveli dondurma, bu güzel tabloyu tamamlamıştı. keza ev yapımı içecekleri  gayet başarılı buldum. gelgelelim, buradaservisedilen kahvelerin daha nitelikli olmasını beklerdim. i̇laveten, burada içecek fiyatları yüksek seviyede. yiyecek fiyatları için "uygun" diyemem ama malzeme kalitesi, orijinal tarifler uygulanması ve porsiyon boyutları göz önüne alındığında kabul edilebilir durumda. 

filbooks hafta sonu son derece kalabalık oluyor. sabah erken gelmekte fayda var. i̇ç mekan küçük olsa bile, sokaktaki masalarda karaköy'ün havasını solumak hiç kötü bir seçenek değil. tüm masaların altında priz olması, mobil çalışanlar için hoş bir detay. basılı menü olmaması ve -bana göre- yüksek volümlü müzik, iyileştirmeye açık tarafları.

#food #foodporn #instafood #gastronomy #pannacotta #peach #cherry #dessert #bookstore #books #cafe #coffeeshop #tatli #kitapci #kitap #filbooks #karakoy #istanbul #turkiye

fil bulunduğu kısımda ki cafelerden huzuru, sessizliği ve hoş tatlı sohbeti ile ayrılıyor ve iyi de yapıyor.

ne yediğime ve içtiğime gelirsem, kendim yeşil cay ve yanında bal kabaklı bir cheesecake yedim. cheesecake üzerine balkabağı yakışamayabilir diye terettüt etmiştim ancak siparişleri alan bayan içimi rahatlattı ve gayet hoş kıvamında ağzınızda çok ağır olmayan hoş bir aromatik tat bırakan bir cheesecake yemiş oldum. çay ise içinde limon, lime, üzüm ve çubuk tarçın ileservisedildi ve üzümün bu kadar çok yakışacağını tahmin bile etmemiştim. arkadaşım ise elmalı ve zencefilli çay içmişti ve o da çok memnun kaldığını belirtmişti.

eğer imkanınız var ise ve karaköy'de artan kalabalıktan uzaklaşmadan sakince oturmak istiyorsanız fil'in nezihliği sizi mest edecektir.