bir gün et inn de ; - abi su masaya bakarmisin? - hayirdir ne var, a aaa... bunlar ne yapiyor ya? - masaya ne gelirse gelsin, telefonlar, fotograf makineleri çalismaya basliyor, sanirim bir reklam ajansi filan, ama neden bu kadar çok kisiler ki, dur garson beyi çagirip soralim. - garson bey su masadakiler reklam ajansi filan mi? - a onlar mi, efendim onlar #kangurular , sagolsunlar bu aksam da bizim misafirimiz oldular, bizi inceliyorlar.... ve böyle sürer gider bu hikaye... güzel bir ekim aksami, istanbul daha bir güzel sanki, istanbul trafigide çok yogun degil. verilen tarife uyarak geldik et inn e. mekana arabayla ilk yaklastigimda, restaurantdan çok uluslararasi bir sirketin girisi gibi düsündüm. valeler hemen yardimci olup arabanizi aliyor, içeri ilk giristen masaniza varana kadar gayet sicak bir karsilama var. gerçekten güzel düsünülmüs, güzel dizayn edilmis bir mekan. ayri ayri salonlar, havuz basi ve özellikle muhtesem bir çocuk oyun odasi. bu derece büyügü ve oyun konsoluna varana kadar kapsamlisi varmi bilmiyorum. yemeklere geçersek, çig köfteden basliyalim isterim etli ve kivaminda yapilmisti. sicak puf ekmekler mükemmeldi. mezelerden közde patlican, çerkes tavugu, muhammara, havuçlu cevizli, semiz otu yogurtlu gayet leziz olmakla beraber, ceviz agirlikliydi. gavurdagi salatasi için beklentilerim çok yüksekti fakat aradigimi buldugumu söyleyemem. içli köfte içinde kötü olmamakla beraber daha iyilerini yedigimi söyleyebilirim. patlican dolmasini basarili buldum. özellikle patlican ve içli köfte oldukça sicak servis edilmisti ve buda benim için bir arti oldu. mezeler ve ara sicaklarin ardindan resital basladi, önden döner geldi. döner için kötü diyemem ama benim iskender döneri diye bir tabirim vardir, tam o modda bir dönerdi. hani bir ali usta, bir rize huzur degil. köfte beklentilerin çok altinda ve et yag orani dengeli degil çok sikiydi. saslik ince olmasina ragmen gayet lezizdi. bugünün benim için en büyük süprizi küslemeydi. açikcasi burada dönerin yada kebaplarin çok daha iyi olmasini bekleyip küslemede beklentimi düsük tutmustum. ama gecenin yildizi küslemeydi. sirf küsleme için tekrar gitmek istiyorum. kebap içinde çok iyiydi diyemem, daha iyilerini yedik muhakkak. bu lezzetlerin ardindan önümüze sere serpe uzanan tatlilarin, görüntüsü bile çok seyi ifade etti. bugünün en begenmedigimi malesef çay'di. yemek sonrasi söyle güzel demini almis bir çayi içememek kötüydü ama dostlarla bir arada olmak bu eksigi kapatti... sevgili mehmet can bey, poyraz bey, gültekin beye emekleri için, katilan arkadaslarima katilimlari ve güzel sohbetleri için bir kez daha tesekkür edelim, sevgiler...