delicatessen'de şimdiye kadar üç defa yemek yedim. i̇ki öğle yemeği ve bir kahvaltı. yemekler de kahvaltı da gerek malzeme kalitesi, gerek lezzet bakımından üst düzey idi. fiyatların konum ve lokanta konsepti dolayısıyla 'normal' tabir edilebilecek bir seviyede olduğu söylenebilir. yediğim yemeğin malzemesi iyi bir malzemeyse, sağlıklıysa ve lezzetliyse ve alternatifi yok ise fiyatı pahalı da olsa pahalılık ile ters orantılı olacak şekilde ziyaretlerimi sürdürürüm. ancak taze olması dışında hiçbir özelliği olmayan, mahalle kıraathanelerinde emsaline rastlanabilecek bir bardak çaya 10 tl almak ayıptır. menüde 'demli çay' yazıyor. muhtemelen 'çay' yazmaya utanmışlar. ayriyetten eklemek isterim ki açık çay istedik ancak fiyat değişmedi. bu değerlendirmemi okuyan sevgili yetkili, amacım kötülemek ya da 10 tl'nin kinini kusmak değil. ancak hatırlatmak istiyorum ki biz buraya çay içmeye gelmiyoruz! çay içecek olsak kıraathaneye gideriz. çaycı olsaydınız da inanın eleştirmezdim. çünkü alternatifi vardır, onları tercih ederim. (çaycı olsaydınız mutlaka kısa sürede batardınız.) i̇nsanlar bir lokantada çayı; ya kahvaltıda ya yemeğin üzerine ya da tatlının yanında içerler. kimse lokantaya çay içmeye gelmez. gelen varsa istisnadır, kaideyi bozmaz. ben kahvaltı etmeye gelen biri olarak sunduğunuz kahvaltı için biçtiğiniz değeri ödemeyi kabul ediyorum ve kahvaltıyı sipariş ediyorum. ancak sıradan çayınıza 10 tl vermek istemiyorum. peki bu sebeple çaysız bir kahvaltıya mı tamah etmeliyim? yoksa iyi bir kahvaltı deneyimi için maliyetinin 40 katına çay mı içmeliyim? önerim, çayın fiyatını 10 tl'de sabit tutun ancak yemek sonrasında, tatlı ve kahvaltı yanında içilen çaylardan en fazla 5 tl ücret alın. eski i̇stanbul mutfağının temsilcisi lokantalarda yemeğin üzerine çay ikram edilirdi, yaratıcılığınızı ve mutfaktaki yeniliklerinizi hayata geçirirken eski adetleri de yeniden hatırlamanız dileğiyle...