mekandan çıkarken aklımdan "ne garip bir kebapçı" diye geçirdim. garip kelimesini garipsedim. bir kebapçıyı hiç garip diye tanımlamamışım..
bu kebapçi uzay-zaman süremi̇ni̇ kiriyor!
efenim, şöyle anlatayım:
- siparişi verdikten sonra içli köftenin gelmesi: 2 dk
- gavurdağ - içli köfte arası: 30 sn
- içli köftenin büyüsünün bozulması, soğuk ve yağ çekmiş olduğundan geri göndermem: 5 sn
- peynir ve turp tabağı - içli köfte geri gönderimi arası: 10 sn
- fındık kebabının gelmesi: 3 dk
- meze için pidenin gelmesi: 4 dk
- içli köftenin pek muhteşem olmayan dönüşü: 2 dk
- fındık kebabı bitiminden lahmacunun gelişne olan süre: 7 dk
- katmer siparişimle katmerin gelişi arasında geçen süre: 30 sn
- katmeri keyifle çayla yemek 10 dk
katmer harici siparişlerin aynı anda söylendiğini, ve kebapçıdaki konvansiyonel yemek sırasını düşündüğünüzde, kebapçıların michael bay / chris nolan 'ı gibi düşünebilirsiniz burayı. benim tercihim değil, zira yemekten çok "hayda hoppa noluyo" düşüncelerinde kayboldum
yemek kalitesi (olması gereken sırayla):
- gavurdağı tam kıvamdı
- ilk izlenimi mükemmel yapmaları gerekirken beklemekten kendine üzülmeyi bile bırakmış ve ısıtılmaya bile uğraşılmamış bir içli köfte geldi. yerine geleni fırına atmışlardı, böyle bir mekanda taze çıtır içli yiyebilmek isterdim
- lahmacunu acı söylemeyi unuttum. böyle parametrelerin sipariş alınırken sorulmamasından hiç hazetmiyorum ne yazık ki. tercihim çıtır lahmacundan yana olsa da çok hafif ve gayet güzel bir lahmacun
- fıstık kebap tam ayarındaydı, etin tadı ağır değil, fıstık / et dengesinde abartıya kaçılmamıştı
- yediğim en iyi katmerlerden biriydi. fiyatına uygun boyutta, malzemesi yerinde, bayacak derecede tatlı olmayıp soluk kaçmamayı da başaran dengede
müdavimi olunacak kadar süper olmasa da aile ortamında güzel bir kebap için bir kenara saklanması gereken bir mekan