cafe naftalin k

balatta yer alan şirin ve bir o kadar tatlı, çalışanlarının ise son derece kibar ve güleryüzlü olduğu bir butik kafe. 4 kişilik bir arkadaş grubuyla gitmiştik. menüsü mektup şeklinde önüme gelince şaşırdım ama içeriğini görünce daha bi şaşırdım. bildiğimiz kahvelerin dışında sayısız çeşitkahvesivar. özellikle mardin ve süryani kahvesini şiddetle öneriyorum. yolunuz düşerse mutlaka uğrayın.

zamanı durduran, sizi başka bir dunyaya sürükleyen minik cafe. menüde farklı kahve çeşitleri, ilgili çalışanları ve sevimli kedileri ile farklı bir deneyim yaşayacağınız kesin. kedilerden korkuyorsanız eğer, sahibesinden rica edin, sizi rahat edebileceğiniz bir masaya yönlendirecektir. gitmişken mardinkahvesideneyin.

balat sokaklarinda en sevdigim sokaklar naftalin cafenin yer aldigi yildirim caddesi ve paraleli vodina caddesi. naftalin cafe, sokaga tasan masalariyla çay ve kahve icmek icin keyifli alternatiflerden bir tanesi. dibekkahvesicok leziz.

türk kahvesinin yanında getirdikleri suyu hiç getirmeselerdi daha iyiydi. bir yudumluk suyun hesabını yapan bir yer. müşteriden 8 tl türkkahvesifiyatı alıp suyu esirgemek nasıl bir kafadır?

balat’ta köşede küçük kedili mekan.mekan sizi geçmiş yıllara götürüyor eskiye ait bir çok eşya mevcut.kedili kurabiyesi güzel.türkkahveside iyi. işletmecileri güler güzlü.

ortam cok mu cok guzel, gercekten fark yaratmis, ancak adiyla konsept birbirine uyacak diye mekandaki bazi seylerin de dokulur derecede eski olmasina gerek yok, mesela masadaki cicekler olmus, sandalyeler eski secilmis bilerek ama paslanmis dokuluyor... icerde binbir cesit obje var. getirdikleri menu uzerinde milena'ya mektuplar'dan bolumler yazilmis, hos bir detay, suryanikahvesi9 tl bana kalirsa sade turk kahvesinden farki yoktu. calisanlar guler yuzlu ama bazi seyler degistirilmeli...

semt, dekorasyon, ambiyans, mekanin ruhu olarak degerlendirdigimde 10 uzerinden 10.. balat'da acilan vintage tarzi cafeler arasinda harika.. porselen kahve fincanlari, orijinal menu kartlari, ic dekorasyonun zaman tunelinde hissettirmesi.. ama kahveleri icin ayni seyi maalesef soyleyemeyecegim? esim mocha istedi ama sutlu nescafe'den farksizdi. bende kakuleli suryanikahvesidenemek istedim, ozelligini sordugumda normal turk kahvesinden biraz daha sert dediler ama ben kakule aromasi disinda bir farkini goremedim. hatta sadec istememe ragmen sekerli geldi ses etmedim:) yine de acimasiz olmayip tekrar gittigimde yeniden degerlendirmek isterim!

cok otantik ve sirin bi yer.....turkkahvesicok tazeydi.....kivami taam isabet...tavsiye edilir....fener balat gezisinden sonra oturup guzelce kahvenizi yudumlayacaginiz bi yer...

malum i̇stanbul devamlı genişlemekte ve bundan da birçok yer nasibini almakta. daha 5-6 seneye kadar karaköy'ün bu kadar dolup taşacağını söylesek sanıyorum herkes gülerdi ama kapital sistemin gerekliliğinden dolayı bizler bir şeyi deniyoruz, seviyoruz, sıkılmaya başlıyoruz ve daha farklı alternatiflere yöneliyoruz. i̇lk asmalımescit'te böyleydi, şimdi in cin top oynamaya başladı. şu anda karaköy'de aynı durum yaşanıyor. ne zaman giderseniz gidin baya bir kalabalık, sürekli açılan, yenilenen ve değişen kafeler. karaköy'ü ne zaman tüketiriz bilmiyorum ama karaköy tükendikten sonra sıradaki durağın balat olacağı kesin. balat'a giderseniz, film setleri dışında küçük küçük şirin kafelerin açıldığını görebilirsiniz. balat'ta ilk açılımı yapanlardan biri de cafe naftalin k. karşısında vintage & second hand ürünler satan bir dükkanı da bulunan cafe naftalin; tarihi yarımadayı gezdikten sonra nefes alabileceğiniz, cumbalı evlere ve sokaklara bakarak geçmişe olan özleminizi giderebileceğiniz bir yer. bir şeyler yemek için çok geniş menüsü yok ama samimi ve içten çalışanları sizin aç kalmamanızı sağlayacak şeyler sunabiliyor. ben tatmadım ama çevremde oturan birkaç kişinin yediklerinden bunu gördüm diyebilirim. bizim tattıklarımıza gelirsek, çikolatalı ve damla sakızlı dibekkahvesitercih ettik, çok kahve sever biri olmama rağmen başarılı buldum. kahve sevenler için değişik denenmesi gereken alternatifler sunabiliyor. balat'ın değişip saçılması için ilk fidanı atan cafe naftalin k.'yı başarılı bulmakla birlikte tebrik de ediyorum. bence işlerini iyi yapıyorlar. balat ne zaman ne kadar sürede bir değişime uğrar bilmiyorum (ki bunda fatih'in demografik yapısının da etkisi olacaktır.) ama çok fazla kalabalıklaşmadan tarihi özümsemek ve dinlenmek istiyorsanız balat ve çevresine gidin derim. benim nacizane önerim; güne burada cafe naftalin k. kahvaltı tabağı alıp başlamaları ardından kahve ile cilayı yapmaları,aldıkları enerjiyle kırmızı lise, fener rum patrikhanesi, balat sokakları şeklinde gezmeleridir.

girer girmez 'çocukluk naftalinle gizli' sözünü anımsattı bana. bambaşka hayatların anılarıyla dolu gibi bu cafe. duvarlardaki kitap yapraklarından mı bahsetsem etraftaki antika sayılabilecek eşyalardan mı yoksa çeşit çeşit kahvelerinden mi? hani menünün el yazısı ile yazılmış olması bile yeterince samimi değil mi? menüde farklı kahve çeşitleri, kurabiyeler mevcut ayrıca servis hızlı ve mardinkahvesilezzetliydi. ama bunun yanı sıra mekanın iç dekorasyonu, çalan müzikler için bile saatlerce oturulabilir. çünkü mekanda sizi kesinlikle çocukluğunuza taşıyacak bir eşyayla tanışacaksınız, hatta hiç bilmediğiniz bir dönemde hissetmek mümkün. buraya gitmek için balat'a yolunuzun düşmesini beklemeyin, en kısa zamanda gidin bi kahvelerini için derim ☺️

balat sokaklarında rastladığımız küçük ve şirin bi kafe. dekorasyonu sempatik, çalışanları ilgili, türkkahvesive limonata sipariş ettik ikisininde lezzeti iyiydi. ortamı sıcak fiyatlar biraz yüksek ama mekanın sempatikliğinden fiyatları görmezden geldik.

balattaki en sıcak en samimi zaten ilk akla gelen yerlerden bir tanesi. dekor olarak çok tatlı özellikle girişteki turuncu buzdolabı... kedi, kedi, kedi... her yer kedi, her şey kedi. süryanikahvesimükemmel ötesi diyebilirim, tadı damağımda kaldı. gidip denemek istediğim daha çok şey var. yolunuz düşerse muhakkak gidin bir kahve için.

eğer kediler içinde birşeyler yemek içmek istiyorsanız eyvallah ama ben kahvemin içinden çıkan kedi tüylerini kekin içinden çıkan saçı gördükten sonra kesinlikle bir daha gitmeyecegimi anladım bir balat turuna çıktım ve ilk girdigim yer burası oldu rezaletti sonra 2.si karaköykahvesiidare ederdi 3.de derviş baba cafeydi ve gitgide iyi yerleri bulduk karnımızı bir güzel doyurduk en son mollaaski terasına gittik manzarası için derviş baba gibi orasida çok hosumuza gitti fakat en çok manzarası

balatta sıralanmış kafelerden bir tanesi. i̇çerisi çok hoş döşenmiş,biraz küçük bir mekan. kedilerle içli dışlı olmayı sevmeyenler için çok hoş bir mekan olmayabilir. dibekkahvesive incirli muhallebisini denedim. i̇ncirli muhallebi biraz yoğundu,dibekkahveside sütlü ve aromalı bir kahve gibi.

mardin ve kürtkahvesibir harika. çalışanlar da bir o kadar sevecen. balata gelipte uğramamak olmaz. seksenlere doksanlara gidip geliyorsunuz. şiddetle tavsiye edilir. ☕️