sahanenin de üzerinde... - bagdat caddesinin en kral yerinde, disardan gelip geçenleri davetkar isiklarinin verdigi albeniyle kendine çeken bu güzellik kraliçesi edasindaki mekanin disi kadar içinin de insani sicakligiyla sariveren havasi, garson bayanlarin harikulade nazik tesrifatlari ile kendinizi bir anda yabanci devlet erkani gibi hissediyorsunuz. tuvalet kapilarina asilan harika kirmizi bayan ve çok kibar siyah beyaz rugan erkek ayakkabilari, gecenin nasil geçecegine dair size müjdeli haberler veriyor zaten. burasi et agirlikli olmasina ragmen, meraklisi için yabana atilmayacak bir deniz mahsulleri menüsü de sunuyor. tabii bizim tercihimiz, her sey yerinde güzeldir fikriyle, et agirlikli oldu. önden aldigimiz kasarli mantar izgara’nin mantarlari en az 2-3 yudum iriliginde, taze otlarla rayihalandirilmis kasari ise agizda eriyen cinstendi. combo tabagi ise maçkolikleri canevinden vuracak kadar basariliydi. (maç günü kurul her sütunda çevrelenmis 4’er tane tv’nin sana en uygun olanin karsisina, söyle combo tabagini içindeki nefis parmak patates, sosis taneleri, harika muska böregi ve yiyebileceginiz en iyi paçanga böregiyle, gelsin art arda soguk biralar, ve takiminin golleri...) xl bonfile orta pismis, tam kivaminda, suyu içinde, içi pesbembe, üzerinde benim bayildigim bir görsel güzellik olan kizgin izgara demirlerinin biraktigi yanyana kahverengi izler...et pamuk gibi, yaninda ise meksika fasulyesinden acili olarak hazirlanmis bir ezme kümesi. ana yemek olarak degisik izgaralar söyleyen diger arkadaslarimin da yüzünden okunan mutluluktan, onlarin da seçimleriyle çok barisik olduklari anlasiliyordu. tatli olarak aldigimiz sihirli dag neydi öyle? bir lezzetin ancak bu kadar kendine yakisan bir adi olabilir. sicak çikolatali sufle de yanindaki kaymak ve dondurma ikrami ile kusursuzdu. bu kadar yemegin üzerine ikram edilen meyve tabagindan ancak bir-iki adet pembe üzüm koparabildik. sarap italyan “torre terza chianti” gerçekten hem yemeklere uyumu, hem agizda biraktigi dingin tadi ile harika bir seçimdi. bu seçimde bize yardimci olan ve yemeklerimizi bizlere sanki görünmez eller tarafindan servis ediliyormus hissiyle sunan harika sefimiz erdinç beyin de gerek bu nimetleri gönderen ve gerekse bizlerin tatmasina vesile olanlara yemek sonunda duydugumuz sükranda payi büyüktü.