i̇stanbul’un en mütevazi işletmecilerinden oğuz kaan ermeç , suadiye’deki rotisserie noir adlı mekanından sonra yakın lokasyonda brasserie noir’i açtı. konum olarak louis vuitton’un karşı sokağında yer alıyor.
şık dekore edilmiş bir salonu var. masalar beyaz örtülü, servis personeli yaklaşımı nazik ve kaliteli. yeni açılmış olmasına rağmen haftaiçi gittiğimizde neredeyse tam kapasite doluydu. yemeklere eşlik eden canlı müzik grubu var. ortam baştan aşağı kalite kokuyor. oğuz bey ve eşi miray hanım masaları tek tek gezip iyi dileklerini iletiyorlar, feedback alıyorlar. mekanda ayrıca gizli bir club odası var. kapalı gruplara hitap eden bölüm, zengin bir içki portföyüne sahip.
mutfak rotisserie noir’den tanıdığımız fransız şef richard mazhar’a emanet. neredeyse menünün büyük kısmını deneme şansına eriştiğimiz tadımımıza kendi yaptıkları sıcak ekmekler ve zeytinyağı-sarımsak ikilisi ile başladık. yemeğe hazırlık olarak birer shot cardinal melon ikram edildi. başlangıç menüsünden acı soslu çıtır tavuk, çıtır dana eti, somon gravlax, fümelenmiş antrikot, dana tiftik taco ve karamelize soğanlı-keçi peynirli tart denedik. acı soslu tavuk lezzetli olmakla beraber acı dozu biraz daha arttırılabilir. çıtır dana eti hoş aromalara sahip. somon gravlax hafif bir başlangıç arayanlara. füme antrikot, keçi peynirli tart ve dana taco muhteşem 3 başlangıç oldu benim adıma. siparişlerinize eklemenizi öneririm. rokforlu-armutlu pide sıradışı bir seçenek olmakla birlikte, rokforu çok sevmeme rağmen bana hitap etmedi. meyveli pideye henüz hazır değilim sanırım. bu tarz bir mekanda sakatat menüsü var desem kimse inanmaz herhalde. uykuluk, ciğer, dil söğüş ve halka kokoreç yiyebilirsiniz. bir şırdan, kelle, mumbar eksik yahu. dışarıda sakatat yemeye çekinen herkes burada ilk adımı atabilir. zira o kadar hafif ki sakatat yediğinizi anlamazsınız.
ana yemeklerden kuzu karski, ördek confi, bonfile, antrikot tattık. eşlikçi olarak roasted sebzeler tercih edilebilir. sarımsaklı limonlu fransız fasulyesi ile servis edilen kuzu karski, buğday risotto ile servis edilen antrikot ve medium-rare pişmiş bonfileden istediğinizi sipariş edebilirsiniz. üçünün lezzetine de kefilim. şarap seçimini oğuz beye bıraktık. luccarelli primitivo puglia ile başlayıp kavaklıdere prestige kalecik karası 2009 ile devam ettik.
tatlı seçenekleri arasında creme brule, limonlu tart, profiterol, cookie güveç ve süt karamelli cheesecake deneme şansımız oldu. o kadar yemeğin üstüne tatlıların doyasıya zevkini çıkaramasam da limonlu tart içlerinde en beğendiğim oldu. fiyatlar hakkında zomato’daki menü bilgisinden yararlanabilirsiniz. arkadaşlarımla gidip son derece memnun kaldığım bu akşam sonrasında en kısa zamanda ailemle de burada bulunma planları içerisindeyim..