baylan

normalde hep severek gittiğim kimi götürsem çok begenilen bir mekandı ama geçen hafta gittiğimde hem uzun süre kimse sipariş almadı hem de zevkle yediğim cup griye tatlısını ilk defa beğenmedim çok acı bir tadı vardı büyük ihtimal badem krokanlardan.bir de her gittiğimde zam yapılması çok ilginç çok sık zam yapılıyor.ama herşeye rağmen kadıköyde gidilebilcek sakin ve kendine özgü mekanlardan birisi.

girer girmez tarihi sizlere canlı olarak yaşama imkanını sağlıyor. en bilineni ve en fazla müşterileri tarafından tercih edileni "kup griye" 'dir. tatlı koması geçirebilirsiniz.ona göre söyleyin derim. adisebaba'da kendilerine has bir pasta dilimidir. ben profiterol tercih etmiştim.oldukça güzeldi.bazı yorum yazan arkadaşlar glikoz şurup veya şekeri ile tatlandırıldığına dair yorum veya mecaz anlamlar yüklese de benim yaşadığım tecrübe de bu tür durum yoktu. fiyatlar makul sayılmaz hatta fazla denenebilir. lakin pastanenin arkasında yer alan bahçesi sizleri şaşırtabilir. bu kadar sıkış tıkış binaların aralarında nasıl bu kadar alana sahip olabilir diye. bahçesi keyiflidir. tavsiye edilir.

tatlılar çok güzel evet fakat çay 6 lira, el insaf! tatlını ye ve kalk mantığı var sanırım ve ben bunu hiç sevmem.
tekrar gideceğimi düşünmüyorum, benim için sadece yemek değil deneyim de önemli.

kup griye denedim herkesin önerdiği gibi. açıkçası ben beğenmedim. karameli çok seven biriyim ama herhalde ben yapay karamele alışmışım. aklımda acı ve çıtır çıtır tadıyla kaldı. evde karamel sosu yapmayı denemiştim iki sefer ve ikisinde de hemen yanıp acılaşmıştı tencereler battığıyla kalmıştı. üzgünüm ama tadında o yanmış şekerden fazlasını bulamadım. bahçesinde muhabbet edip başka ürünlerini denemeye gidebilirim ama fiyatları da beni pek çekmiyor. emin değilim ?

uzun yıllardır hizmet veren bu mekana ilk defa gittim. i̇ç mekan biraz özensiz geldi bana, daha nostaljik bir ambians yaratılsa çok hoş olurdu. bahçesi olması güzel, ancak yer bulmak zor, genelde kalabalık oluyor. en meşhur tatlılarından kup griye istedik. çok güzeldi ancak büyük olmayan bir porsiyon için 17 tl bence biraz fazla. fiyatlar genel olarak yüksek.

kup griye ve adisababa sevgili büyüğümüz harry lenas'tan bizlere bir hatıra ve hediye, kadıköy sahile yakın olan ve bebek sahilde bulununan baylan pastanesi türkiye'nin köklü pastanelerinden birisi. gidilmesi tadılması gereken lezzetlerden. fiyatlar maalesef üzücü derecede...

geçmişe karşı bi özleminiz varsa şiddetle baylan ı önerebilirim. kapıdan içeri girdiğiniz anda sanki başka bir dünyadaymışsınız hissiyatına kapılıyorsunuz. tatlıları da bir o kadar lezzetli eğer kestane seviyorsanız montebianco şiddetle önerebilirim.

kup griye der, susarım. gerçekten çok ama çok başarılı. o eski dokuyu da az çok koruyabilmişler. fiyatları birazcık pahalı olsa da küp griye için değer.

milfoy pasta sevenler burada cikolatalisini deneme imkani bulabilir. bebekteki subenin modern ve luks tasarimiba karsilik kadinoy subesi nostaljik ve bir o kadar mutevazi bir dekora sahip. insanlar kendini 80 li yillarin turk filmlerinde yer alan pastanelerinde hissedebilir

adisababa ve rokokoyu ordaki beyfendinin onermesi uzerine yedik buranin en cok tercih edileniymis ama biz hic begenmedik. ozellikle adisababa hic hosumuza gitmedi.

kurabiye yemek istiyorsunuz ve bi dayak yemediğiniz kalıyor. baylan’ı çok severdim, lezzetine diyecek yok ama bu şubeyi kesinlikle önermiyorum.

kurabiyelerin neli olduğunu yazmamışlar, ben önlerinde dururken yaşı geçkin bir bey yardımcı olmaya geldi. doğal olarak neli olduklarını sormak istedim. aksi görünüyordu, yaşlıdır alttan alayım diyip kibarca bir iki kurabiye çeşidini sormama rağmen sabrının son sınırındaymış gibi cevaplar verdi, sonra “yerinize oturup sipariş edin” diye terslenmeme rağmen ses etmeyip yerime oturdum.

ardından ben kurabiye siparişimi verdikten sonra önden “geldi onu sordu bunu sordu böyle yaptı gitti” diye bağırdığını duydum. garsona bir problem olup olmadığını sordum. “pek iyi duymuyor ondan bağırıyor” dedi. sorumun cevabı değildi. herhalde idare ediyorlar kendisini.

bu muameleyi görmek için ne yaptığımı bilmiyorum ama bir insanın yaşının geçkin olması müşteriye haksız yere bağırıp saygısızlık edebileceği anlamına gelmiyor. baylan’a hiç yakışmadı.

küp griye ve rokokosunu denedim. küp griyesi güzel, rokokoyu o kadar sevemedim. kadikoydeki mekanları geniş ve ferah.

35tl verdigimiz cup griye icinde citir krokanin oldugu bir vanilyali dondurmaydi, tabi ki tadi kotu degildi ama bir bardak dondurma icinde yuksek geldi bana ucret bir de bu kdr meshur bir tatli icin de beklentim yuksek oldugindan acikcasi beklentimi karsilamadi dondurma yedim ciktim yani kisacasi

bebek’teki baylan ile kadıköy’deki baylan arasında gece ile gündüz gibi bir fark var. bebek’te içtiğim sıcak çikolatanın yanından dahi geçemeyecek olanı sırf ismi baylan diye tercih ettik ve hüsrana uğradık. i̇sim aynı olunca, markanın kaliteyi de değiştirmeyeceğini düşündük ama hayal kırıklığı yaşadığımız bir deneyim oldu. üstüne üstlük öve öve bitiremeyip arkadaşlarımızı getirdiğimiz için ayrıca da rezil olduk. markalaşmadan, kaliteyi bozmadan şubeleşmenin verdiği zararı bir kez daha gördük. buraya puanım nasıl 1 ise bebek’e de öyle tam puan.

1960lardan beri kadıköy de. truf ve milföylü pastasını denedik. truf gayet yumuşak, yemesi kolay ve lezzetli. milföylü olan; üstündekinden ötürü sertti. i̇çi de yapışkan gibi. ağzıda önce eriterek yiyince güzel oldu. bahçe alanı var. sigara içilince içeri geçtik. eski dokulara bakarak çay pastanın keyfine vardık?