doğuştan olmasa da sonradan olma bomontiliyim 2008 yılından beri. o nedenle semtimizin değişimini adım adım izliyorum. örneğin bomontiada gibi mekanlar gerçekten mutluluk veriyor. bunun yanında semtin gelişimini kullanmaya çalışıp bundan faydanlanmaya çalışan bir çok mekan da cabası.
ama batard kesinlikle semtimizin yüz akı: i̇yi ki geldi. i̇lk olarak servisten başlayayım: her gidişimde güler yüz ile karşılandım ve sorduğum sorulara bıkmadan usanmadan bazen de nüktedanlıkla yanıt vermekten imtina etmediler. örneğin kaldırım işgali, ruhsatsız çalışma ve alkol ruhsatları konusunda hassasım. ruhsatını asmayan mekan denetime tabi olmayan mekandır, gitmem :) batard bunların hepsinden alnının akıla geçiyor sağ olsun. sadece müşteri kazanmak için önlerindeki park yasak alana “hallederiz abi” de demiyor.
ne demişler kıyafetinle karşılanır muhabbetinle ağırlanırsın. servis ile karşılanıyor yediğimiz lezzetli yemeklerle de ağırlanıyoruz batard’da. örneğin, resimde de gördüğünüz 4” pulled beef burger tam bir efsane. etrafta mantar gibi türeyen burgerciler bence gelip buradan lezzet dersi almalı. kime denettiysek bağımlısı oldu resmen.
burger haricinde de sanayi pilavından, tartara, ciğerden, patatese kadar hemen neyi denediysek hepsinin hem sunumu hem de lezzetinden hep memnun kaldık. midyeli sanayi pilavı özellikle bizce denenmesi gerekenler arasında. memleketimizde güzel midye kullanımı örneklerinden.
bir mekan hep mükemmel mi olur, tabi ki değil. mutfak zaten çok dinamik bir yer. ama önemli olan o eksiklikleri nasıl yönettiğiniz. batard’a ne zaman bir öneri sunsak karşı öneriyi ya da cevaplarını sevecenlikle aldık.
bir seferinde eşim servis edilen bardaktaki şaraptan çok memnun kalmadı, belki de o günkü damak zevkiydi. kesinlikle ikiletmeden değiştirdiler.
ez cümle: semtimize hoş geldin batard, hep böyle kal lütfen.