ayvalık balıkçısı kerem

zengin ve lezzetli menusuyle, kaliteli saraplariyla, guleryuzlu ve samimi personeliyle, şık dekorasyonuyla tam anlamiyla cok harika bir yemek yedik. fiyatlarin oldukca makuldu. mutlaka ugrayin

mezeler oldukça lezzetliydi. balıklar da öyle. fakat bir mekanda en nefret ettiğim şeyi burada da yaşadım. menü yok. menü olmaması yasal bir durum değil. 15 kişilik bir grup olarak gitmiştik ve haliyle hepimiz yediğimiz içtiğimiz şeylerin fiyatını görmek istiyoruz. tüm gece boyunca fiyat sormak zorunda kaldık. bir fiyat listesi zorunludur kimse kafasına göre fiyatlandıramaz.

mezelerin adına bakmayın çünkü 200 e yakın olanları aklınıızda tutamazsınız.gidin seçin keyfinize bakın.kalamarı ve ayvalık balıkçısı mezesi ve susamlı peyniri ile levrekli mezesini tavsiye ederim.tek sıkıntısı telefonda akşam değilse rezervasyon yapılmıyor denilirken gittiğinizde kaça kadar kalacaksınız diye sormaları tuhaftı.

yakın zamanda, bostanlı'da açıldığından beri tıklım tıklım dolu gördüğüm ayvalık balıkçısı kerem'e nihayet bu sefer rezervasyon yaptırıp gittik. önünden her geçişimde olağanüstü büyük meze dolabına bakıp hayran şekilde mutlaka gitmeliyim dediğim mekan için heyecanlıydım. kepazeliği uzun uzun anlatacağım, zirveyi giderek yukarı taşıdıkları için en bombası en sonda.

oturduk 7 kişi, seçtik mezeleri, hemen geldiler masaya; isli yoğurtlu enginar ve hardallı patlıcan vasat üzeri, kestirmeli börülce ve yela ezme vasat altı. sonra sıcaklar gelmeye başladı, tabaklara servis yapacaklar ot mücverleri ancak mekanda masalar o kadar sıkışık düzende ki garson geçemiyor. masa başımda eşim var, tüm servis onun üzerinden uzanarak yapılıyor, işin kötüsü eşim ter kokusundan hoşlanmaz, garson ter kokuyor. cuma günü ful çekeceği belli iken garson neden temizlenmez anlamam.

gezmekguzel.com/ayvalikta-gezgin-bulusmasi-ayvalik-gezilecek-yerler/ yazımda yörük mehmet’in yerinde yediğim ot mücverinden bahsetmiştim, süperdi. burada da görünce yapıştırdım. 7 kişiye 4 tane istedik, paylaşalım tadımlık olsun dedik, garson onların çok ufak olduğunu (yörük mehmetin yerinde verilenin üçte biri kadardı gerçekten her biri) söylerek bizi 7 taneye ikna etti. servis edilen en lezzetsiz ürünlerden biri de bu ot mücverleri olmuştu, az miktar ot, gerisi un, üzerine yoğurt. ne sipariş ettiğimizi bilmeyen annem, "bu lezzetsiz şey mantar mı" diye sordu yuvarlak şekline bakarak. ürün o kadar lezzetsizdi ki, sipariş eden ben olduğum için utanıp masadakilere karşı mahçup hissettim. (garsonun birer tane ısrarının nedeni sonradan ortaya çıktı)

servisi yapan kokulu garson bu sırada başka masanın rakısı ile bizim rakıyı karıştırıp yanlış şişeyi servis etti, boyutları farklı rakıları ayırt etmesi ancak servisi tamamlayınca mümkün oldu. ses etmedik. bir ara tuvalete gidince fark ettim, mekanda zeki müren çalıyormuş ancak sıkışık masa düzeni uğultu düzeyinin de fazlalaşmasına neden oluyor, müzik duyulmuyor. kadayıflı karidesler şekerli oldukları için benlik değillerdi. uzun süredir gördüğüm en ufak kalamar dolmalar kaşarla doldurulmuştu (adisyondan okuduğumuz kadarıyla içlerinde karides olduğu rivayet ediliyor). pazı sarmaların pazıları az pişmişti, kalamar tavada kalamarlar bacaksızdı ancak ara sıcakların hiçbirinin ot mücveri kadar kötü olmadığını belirtmeliyim. hatta yoğurtlu dil, yoğurt nedeniyle çabucak soğusa da denemeye değer bir lezzetti, ahtapot tandır gecenin iyi notu alan tek lezzeti oldu.

grubun bir kısmı gitti, masanın ortasında 4 kişi kaldık, garson bizi hemen masanın kenarına itekleyip diğer masayı ayırdı. 4 kişi meyve istedik, karışık bir tabak geldi. kavundan bir çatal aldım şaşırdım, kelek bile severim ama tatsız kavun çekilmez. ot mücverinde bile, yanlış rakı servisinde bile ses etmeyen ben, bu sefer garsonu çağırdım, yahu dedim bu kavun servis edilir mi? bir elini beline koyan garson "bilemiyosunuz ki işte bazen kötü çıkıyo" dedi, biz afallamış durumda suratına baktık adamın (çok pardon hemen değiştireyim falan yok). annem, "evladım ucundan tatsınlar mutfakta, böyle şey servis edilir mi hiç" dedi, garson "tatmıyorlar işte" dedi. lafı uzatmadık. ananastan bir parça aldım, ananas kabuğuna oturtulmuş armut olsa yeridir. ot mücverinin kötüsü gelemez diyordum, gelirmiş, bu kadar lezzetsiz, kuru ananas bulmak gerçekten zor olmalı. bu sırada garson geldi, "baktım mutfağa kavunların hiçbirinde iş yok" dedi (kullanılan malzeme kalitesinin itirafı gibi), o zaman hiçbirini servis etmeyin dedik.

hesabı istedik, geldi. ot mücverinden hiç memnun kalmadığımızı belirtmemiştik ama meyve kepazeliğini söylemiştik, ben misafirdim bu akşam ama hesabı ödeyenden adisyonu aldım, o meyveyi utanmadan hesaba yazmışlar mı diye bakmak için. evet utanmadan yazmışlar ama asıl utanmazlık (gerçi garsonun herkese bir tane verelim ısrarını düşününce pişkinlik demek daha doğru olur) ot mücverlerinde, içine ot karıştırılmış bol unlu tatsız mücverlerin tanesi 12 lira (yazıyla oniki). sadece meyveyle ikisi 100 lira tutmuş, i̇zmirde yenildiğini gördüğüm en büyük kazık, tek geçerim. bir öğünde rahatlıkla 10 tane yiyebileceğiniz boyuttaki mücverlerde hiçbir deniz mahsulü, et vb yok, ağırlığı un, 10 tanesi 120 lira. bu yorumumu okuyan herkese tavsiyem, ayvalık balıkçısı kerem'de sipariş ettiğiniz herşeyin fiyatını sorun. bizim hesabın sadece 100 lira tutan meyva ve mücver kısmını ancak haram olarak adlandırabiliyorum, geri kalanlar sadece pahalıydı.

asıl bomba en sonda. memleketimde ahlaksızlık bu kadar geçerli akçe hale gelmişken, yükselmiş değer olmuşken, bu restoranın da yıllarca kazıklaya kızaklaya başarılı olacağına emin olarak çıktım dışarı. o ot mücverlerinden 7 tane almamız ısrarı zaten yaklaşımı ortaya koyuyordu. annemin içine sinmemiş. ev sahibesi pozisyonundaki halkla ilişkiler sorumlusu olduğunu söyleyen bayanı yakalamış, bana el edip içeri çağırdı. bak bu halkla ilişkiler sorumlusuymuş, anlat şikayetini dedi. hiç böyle bir kazık yememiş olduğumu, o ot mücverlerine biçilen fiyatın akıl almaz olduğunu, ederi en fazla 2 lira olan (ki bu haliyle bile deli kar bırakır, un sonuçta) yiyeceğe konulan 12 liralık fiyatın ahlaksızlık olduğunu anlattım. ç"ok özür dileriz, keşke hesabı ödemeden itiraz etseydiniz" dedi. garson ısrarı ile miktarı 4'ten 7'ye çıkarılan mücverdeki amacı hala idrak edememiş gibi safça, "madem hata var para iadesi yapın" dedik. "neyse, bir daha ki gelişinize sizi memnun ederiz inşallah" tadında bir cevap alıp mekandan ayrıldık.

hayatimda bu kadar buyuk bir meze dolabi gormemistim, yedigim mezeler genel olarak lezzetliydi, butun izmir mekanlari gibi efe raki cesitleri bulunuyor, ahtapota pek bayilmadim, malesef fotograf cekmemisim, 2 kisi 1 35lik 1 20lik raki bir kac meze 1-2 ara sicakla 350tl hesap odedik, istanbul ayarinda diyebilirim, izmir icin biraz pahali.

gerek mükemmel mezeleriniz gerek verdiğiniz güzel servisle ve gelen uygun hesapla gerçekten çok memnun kaldık teşekkürler ayvalık balıçısı izmirin böyle bir restoranta ihtiyacı vardı

kuverden bile ücret alan bir mekan. mezelerin tanesi 25 tl civarında, 1 kadeh şarap 25 tl. tat konusuna gelince ahım şahım bir tat yok. menüde çoğu şeyin fiyatı yazmıyor. garsonlar saygılı, o konuda hakları yenemez.

ahh ahh... o 12 tl tanesine (yok yok porsiyon degil, adet) odedigimiz ot mucverleri yok mu... ya da garsonun 100luk raki yok demesine ragmen barda sise sise 100luklerin olmasi.... ya da yan masanin rakisinin bize servis edilmesi... ahh ahhhh.. hayatımda yediğim en büyük kazıkti. neresini anlatayim bilemedim. ben en iyisi susayim siz 1000 anlayin. bir daha asla!

120 çeşit mezesinden 15 tanesini denedim.

atatürk mezesi: herhangi bir espirisi yok.
kestirmeli börülce: vasat üstü
otlu mücver: un köftesi gibi
patlıcanlı mezeler: standart
akya pastırması: fena değil ama bir daha yemem
i̇sli enginar: biraz daha bebek enginar olsa başarılı olabilirdi
kalamar: en iyisi değil ama ortalama üstü
yoğurtlu dil balığı: kiremitte ve domates ve biber ile servis ediliyor. farklı ve güzel bir lezzet....

servis - ekip darmadağın. sürekli masaya gelip bu sizin sipariş miydi diye soruyorlar. ayrıca yan masanın rakısını da bize servis ettiler. uyarınca durdular. olan yan masanın rakısına oldu.

hesabı kesin kontrol edin. 1 dilim akya pastırmaya 15 tl yazmışlar. 2 kez uyardığım halde porsiyon fiyatı dediler. sonra mekan sahibi kerem bey hiç olurmu öyle şey, porsiyonda 3-4 dilim olur dedi ama düzeltmek için bir şey de yapmadı. ödediğimle kaldım..

mekan sıkış tepiş. rezervasyon şart. yan masaların sohbetleri ensenizde.
popüler yer takıntılılar için ideal.

kapisindan iceri girdigimde gozume ilk carpan meze cesitliligi oldu..o kadar fazla meze var ki , acikcasi ilk defa bir mekanda bu kadar cok sayida meze gordum..cok fazla meze siparis etmedik ancak favasi, peynirli patlicani, sicak peyniri ve pacanga boregi cok lezzetliydi..ayrica kalamara bayildim favorim oldu..mekan sali gunu gitmemize ragmen oldukca kalabalikti ve zor yer bulduk diyebilirim..fiyatlar da mekanla orantili olarak yuksek..

oldukca fazla meze cesıdı var. nar ekşili patlıcan bayattı resmen oksıtlenmıs durmaktan. soyledik hemen yenisini yaptılar. atom , haydari, birde adını hatırlayamadığım peynirli meze sıradan dı. farklı olarak kalamar ayagından ızgara guzeldı. salatası fena değil. kısacası ortada menu yok. garsonlar ilgili. cay bayat onuda degıstırmek durumunda kaldık. 5 cesıt meze, salata, 2 adet kucuk cıpura, kalamar alkolsuz 2 kısı 300 tl odedik. 3 puanı sadece guleryuzlu garsonlara verebılıyorm

i̇zmir seyahatimiz sırasında, öğle yemeği vesilesiyle, misafir olarak gitme fırsatı bulduk. açıkçası uzun zamandır soğuk mezesi bu kadar geniş bir balık restaurantına uğramamıştım. öğle vakti olunca mekan sakin dolayısyla servis ilgi alaka güzel, önden sıcak girit peyniri, salata, yoğurtlu ot, karides balıklardan lüfer tercih ettik. her biri ayrı ayrı lezzetliydi. yemek sonrası kapanış tahinli kabak tatlısıyla yapıldı, yolunuz düşerse denemeye bence değer...

bu mekanı değerlendirecek bir durum yok, ancak bu fiyat tuzağına başkaları düşmesin diye yazıyorum. i̇yi, kötü, çirkin boyutu ile bakalım. 

i̇yi : personelin ilgisi, ortam, servis vb

kötü : menü yok, allah allah niye yok, matbaa'dan mı çıkmadı ? yoksa dizgide mi kaldı ? muhtemelen benzer şeylerden kasarak türettiğimiz 100 mezeye safya yetmedi diyeceksiniz. kesinlik fiyatın karşılığını alamayacaksınız. misafir olarak gittiğimiz i̇zmir'de acı bir hatıra. 35 tl ye kalamar tava, sanıyorum altın kalamar, beher miktar altın madeni içeriyor yoksa 5-6 adet halka kalamar değil mi ? 

çirkin : yüzlerce meze ne kadar bir pazarlama aracı kullanılsada seçim zorluğu ve seçtiklerinizde lezzet sorunu yaşayacaksınız.

mekana girişte devasa bir meze dolabı sizi karşılıyor, kendim ayvalıklı olmama rağmen orada görmediğim mezeleri burada gördüm fakat gelgelelim denediğimiz mezelerin çoğu lezzet olarak vasatı geçemedi.. mekana has meze çeşitleri vardır tamam ama işletmenin yoğurtlu patlıcanda dahi lezzetini tutturamaması tek kelime ile hüsran...i̇çeride sigara içilmemesi de ayrı bir dezavantaj.

i̇yi hoş da restoranın adı ayvalık mezecisi değil ki.. 200 meze çeşidi (bize 100'den fazla dediler) var diye bir söylenti dolaşıyor ortada. peki balık nerede? aslında var.. kilosuna 150-200 lira saymaya niyetli iseniz standart çiftlik balıkları mevcut. ben mezelerde bir olağanüstü durum tespit edemedim. zaten bu meze muhabbeti artık güzel balık yemenin önüne geçti gibi. o kadar çok abidik gubidik meze ve ara sıcakla doldurduk ki masayı.. balık yemeye yerimiz kalmadı. servis hızlı, güleryüz eh.. masalar full, hesap şişkin... yine gider miyim? mecbur kalmaz isem gitmem diyeceğim ama neden mecbur kalayım ki?..