asitane restaurant

her fani bir gün gitmeli :) - yorum yapmakta aciz kalinasi mekanlardandir. rahmetli üstad tahsin bey vefat etse bile lezzetlerini yasatiyorlar. yillarca emek vererek ortaya çikardiklari enfes tarifleri var. mümkünse sürekli ziyaret edilmeli. belli dönemlerde menüyü degistirirler. cep telefonu numaranizi birakin sms ile haberdar edilirsiniz. her menüyü denemezsem içimde kalir boynum bükük gezerim. istanbulun fethi gününde fatih menüsü yaparlar ki altinli pilav dahi menüde yok yoktur. zaman zaman gayri müslimlerin balik sofralari kurulur ki asla kaçirmamak gerekir. yurtdisinda misafirleriniz mi geldi' derhal bir yere mi götürmek gerek' çekinmeden aliniz gidiniz. degisik bir aksam geçirmek, gürültüden kalabaliktan uzak durmak mi istiyorsunuz' hiç düsünmeyin. benim için gayet dogal olmaya baslayan farkli lezzetlerine kisa sürede alisacaksiniz. bir bakmissiniz evde et yaparken, kuru üzüm, kayisi veya incir kullanir olmussunuz. ziyadesi ile tehlikeli, vakti bol olana doyulmaz zevkler sunan. güler yüzlü sefleri ile hos sohbetler yapabileceginiz enfes bir mekandir. henüz gitmedim ben diyorsan çok ayip. hemen kosarak gitmen gerek. biraz erken gidersen kariye müzesini gezme sansinda olur. bu saydigim iki mekani bilmeyen, görmeyenler sahsen benim katimda evla insan olamazlar :) sen kimsin diyorsan lafim yok :) güzel yemek ve tarih seviyorsan kapat bilgisayarini ve edirnekapiya dogru yola çik. yeme içmeyi abartmazsan, sarap açmazsan makul rakamlara kalkabilirsin. gül suyundan mamul damla sakizli hellatiyelerini yemeden dönme pisman olursun :)

padişahlara layık yemekler yemek istiyorsanız asitane restaurant en doğru seçim. osmanlı mutfağının birbirinden güzel lezzetleri iyi servis ve mükemmel sunumla birleşince tam bir şölene dönüşüyor. özellikle yurtdışından gelen misafirleriniz varsa onları ağırlamak için en ideal mekanlardan biri.

mekanin yeri biraz karisik gelebilir basta, ama kariye muzesinin hemen yani aslinda. lezzetli yemekleri icin fazla tenha bir yer gibi geldi bana acikcasi.
baslangic olarak gelen cevizli nar eksili adini hatirlayamadigim sey oldukca lezzetliydi istahimi kabartti diyebilirim?
yemek icin ben yufkada kiyma puryaniyi tercih ettim. tercih yapmak cok zor inanin, osmanli mutfagina bu kadar fransiz kalisim adina uzuldum acikcasi yemek secerken. ama tercihim beni yaniltmadi. yaninda nar
pekmezli coban salata tercih ettim??
hizmetten de oldukca memnun kaldim, sonucta guler yuz onemli ve burada fazlasiyla gulumsetiyorlar sizi?

budur - bir ögle vakti gittik geçen yaz. basta su bilinmeli ki bildik yemekler beklemeyin. kavunla et yan yana gelir mi demeyin; tavuk ile bal ceviz olur mu demeyin. algilariniz açik olsun. afiyet olsun. istanbul'un en kayda deger lokantalarindan.

asitane, osmanlı'nın yemek kültürünü yaşatan restaurantlardan ve benim bu restaurantla tanışmam zomato sayesinde oldu. i̇yi ki de olmuş yeni tatlar deneme fırsatım oldu. güler yüzlü garsonlar her zaman mekanı zenginleştirir, burada da böyle olmuş dolayısıyla benden +1 puan. yemeklere gelirsek cidden menüde çok ilginç çalışmalar var, hani ilk kez tadan birisi için diyorsun ki bunla bu nasıl bir araya gelebilir ancak ne demişler hayat sürprizlerle dolu, bu olay tam olarak osmanlı mutfağında da böyle, hiç ummadığınız şeyler size güzel gelebilir. her neyse demek istediğim önyargılı olmamak lazım, denemekten zarar gelmez. ben de öyle yaptım ve yufkada kıyma püryani söyledim, arkadaşım da kapama böreği sipariş etti. sonra fark ettik ki biz yanlış sipariş vermişiz hemen yemekleri değiştik.? o püryaniye bayıldı, ben ise böreğe. ardından bize demirhindi ve narçiçeği şerbeti ikram edildi. şerbet geldiğini gören ben direkt mutlulukla doldum, çünkü narçiçeğini önceden denemiştim dolayısıyla severek içtim. demirhindi biraz daha ağır narçiçeğine göre o yüzden yemekle birlikte ağır gelebilir bana olduğu gibi. sonuç olarak hiç bilmediğiniz bir yemeği sipariş verdiğinizde yemeğe aşık da olabilirsiniz, hiç yiyemeyebilirsiniz de. şans sizinle olsun.?

osmanli saray mutfaginin harika örneklerini tadabilirsiniz.yemekler müsteriye özel hazirlaniyor.turistik ve elit bir mekan,sirin bir bahçeye sahip.her gittigimde keyif aldim ancak hemen belirtmeliyim fiyatlar yüksek.menü çok zengin,henüz deneyemedigim bir çok çesit var.sira disi bir deneyim istiyorsaniz mutlaka gidin.

konsept olarak çok başarılı bir osmanlı mutfağı.. tam olarak bizi neyin beklediğini bilmeden deneme amaçlı gitmiştik aslında. gerek menüdeki detaylı açıklamalar gerekse yardımsever servis görevlileri sayesinde kötü bir sürprizle karşılaşmadık. öyle ki seçtiğimiz iki ana yemeğin de "tatlı" yemekler olduğunu hatırlatıp tercihimizi yeniden gözden geçirmemize yardımcı olan servis görevlisi çok iyiydi.
çorba olarak kestaneli terine çorbasını biz beğendik. az çorba isteyince bir porsiyonu ikiye bölüp getiriyoruz dediler ancak yarım porsiyonu bile bitiremedim. ana yemeklerden "acaba bayar mı?" endişesiyle söylediğimiz pekmezli ayva dolmasını çok beğendik. kesinlikle kararında tatlardan oluşuyordu. diğer ana yemek tercihimiz olan kaz ciğerini bile gölgede bıraktı. yemeklerin dışında masaya gelen ekmekler bile damakta bıraktıkları farklı tatlarla gecemizi tam bir gastronomik deneyime dönüştürdü. i̇kram olarak getirdikleri nar çiçeği şerbeti ve gecenin sonunda hediye ettikleri bir kavanoz ayva reçeliyle de gönlümüze taht kurdu.

özel bir mekan - çok lezzetli ve özel baska yerde tadamayacaginiz osmanli yemeklerinin yapildigi mekan. keyiflidir, otelin restaurantidir. etrafindaki sokaklari gelmekte ayrica keyif verir.

asitane restaurant kariye müzesinin içinde fatih’in telaşından uzak bol turistin olduğu ;ama sakin bir semtte çok zarif dekore edilmiş bir alkollü osmanlı lokantası. dekor harika, servis personeli güleryüzlü ve kibar yemek seçiminde yönlendirme konusunda zayıf.

asitane opened its doors in 1991, together with the kariye hotel, now a restored 19th century traditional ottoman mansion. the restaurant, whose dishes reflect the eclectic nature of the turco-ottoman neighborhood, was named asitane which not only means "head gate" in farsi but was also one of the many names given to istanbul throughout the reign of the ottoman empire. well known as “food archeologists” they are constantly researching on lost recipes, re-inventing them to retain the original ottoman culture. you need a reservation to get a table here and they are very particular about their service. 
welcomed warmly by lovely ‘jamal’, we were seated on our table; and he proved to be a really knowledgeable and a pleasurable person to converse with throughout the evening. within minutes we were served with warm freshly baked bread accompanied with rich umami flavored walnut hummus and olive oil made fragrant with fresh herbs and paprika. lost in those amazing flavors, we dived into the menu. here, wanting to try their mezze section we ordered;

asitane treats, comprising of four cold appetizers in the form of pates, beautifully quenelled on a single plate and each one with its own amazing distinctive flavor:

ottoman hums (1469)

crushed chickpeas lightly pureed with currants, pine nuts and cinnamon

“lor” cheese blend (1898)

fresh cottage cheese mixed with scallions, parsley, green peppers, tomatoes and seasoned with rosemary and paprika

fava

creamed broad beans, seasoned with dill and served with a drizzle of olive oil

pounded cucumber salad (1844)

with onions and pistachio

we also ordered a warm appetizer karidesli kalamar dolmasi, a whole calamari stuffed shrimps along with a blend of rice, pine nuts and currants flavored with cinnamon and fresh mint, baked in the oven to perfection

there is a huge amount of refinement here as compared to matbah and you can clearly see in the presentation, the international experience of the chefs working behind in the kitchen. the flavors are perfect leave you wanting for more with every bite.

with a good pause and slowly consuming the heavenly appetizers over wine and conversations, we decided to order two of their mains;

sea bass “biryan” (xv. c.): a roasted whole sea bass stuffed with walnuts and spices, served with a saffron and rose water dressing. the fish was absolutely fresh and cooked to perfection, walnuts added amazing sweet nuttiness to the salty sea flavor and everything well rounded by the saffron and rose water flavors complimenting the lovely fish as a wholesome dish

stuffed melon (1539): cored melon stuffed with a blend of minced meat, rice, herbs, almonds, currants and baked in the oven. their version of the stuffed melon as compared to matbah is sweeter, maybe due to the melon but, it shifted the balance more towards sweet rather than the right sweet savory balance that this kind of dish absolutely requires. i preferred the matbah version to this ultra-rich one where i felt the need for some acidity to cut through the rich fat that coated the palate with every bite, although both the versions looked exactly the same.

not at all disappointed and contemplating on the need for a dessert, we were suggested to try their peach “ka’a”; a cinnamon flavored walnut pastry topped with baked peaches and ice cream. a heavenly dessert after the rich food, peaches flavored with cinnamon are a match made in heaven, the walnut pastry was light and airy all of it complimented by that lovely thick chewy turkish ice cream that retains its form right through without becoming a gooey mess over the plate.

at the end of the meal which took more than two hours of our slowly relishing every bite we were given gifts of their home made quince jam jars to carry back home which we thought was a lovely expression of hospitality extended towards their out of country guests who made an effort to travel far to try their amazing food.

mekanın harika bir tarihi menüsü var. osmanli ve saray yemeğinin bence tek örneği. sahibi beyfendi çok yakından müşterileri ile ilgileniyor ve hoş bir sohbet eşliğinde muazzam bir atmosferde yemeğinizi yiyorsunuz. defalarca gidilecek bir mekan.

benim bildiğim istanbuldaki en eski osmanlı yemekleri yapan restorant olması. osmanlı mutfağını biraz egzotik bulurum ben. biraz da sürprizlidir ve siz sürprizlere açık biriyseniz mutlaka seversiniz. ben burada bir kaç kez yemek yedim. özellikle mahmudiye yani kayısılı tavuk favorilerim arasında bir de isli bir peynir yedim ki tadı hala damağımda.şarap seçenekleri var ayrıca.

sade - küçük bir mekan olmasina ragmen yemekler güzel, ben orada yemek yemek yerine kahve içip dinlenmeyi tercih ederim. manzara yok, kaçamak yapmak isteyenler için ideal, kimse sizi orada görmez çünkü geleni pek olmaz.

her şey mükemmeldi ? batur bey'e keyifli sohbeti için ayrıca teşekkürler. gemici böreği mutlaka denenmeli. yaz aylarında bahçede oturmak çok keyifli.

bir öğlen tadım menüsü için gitmiştim.yemekler çok çok başarılıydı heleki o gerdaniyye ? çorbaları ,börekleri tatlılar şerbetler gerçekten lezzet üstü lezzetler yedim.restoranda öğle yemeği için yaklaşık 50 kişi falan vardı sanırım.büyük bir kısmı turist gruptu.yaklaşık bir buçuk saatlik yemeğimizde çatal ve bıçak sesinden başka hiçbir ses yoktu. kalite fiyat dengesi çok doğruydu.ambias ta çok güzeldi.