merak edip gidilecekler listeme aldığım bu güzel mekan ile nihayet çok keyifli bir zomato etkinliğinde tanıştık :)
daha kapıdan girmeden insanı gülümseten bir bahçe ve şirin mi şirin bir iç dizaynı olan armada otel'e ulaşınca (eğer bir de benim gibi i̇stanbul aşığı iseniz) terasa çıkarken görecekleriniz için gerçekten heyecanlanıyorsunuz. terasta sizi tüm ihtişamı ile sultanahmet camii ve haydarpaşa manzarası karşılıyor.
i̇stanbul mutfağı tadım menüsü'ne tabii ki mezelerle başlıyoruz.. zeytinyağlı yaprak sarma, barbunya pilaki, çerkes tavuğu, patlıcan ezme, şakşuka, yoğurtlu semizotu, beyaz peynir ve fava bakır bir sinide, tahta kaşıklarla gözünüze de hitap eden güzel bir sunumla masadaki yerini alıyor.. bu güzel lezzetlerle birlikte damağınızdan midenize doğru gezintisine başlayan zeytinyağı sizi rakıya hazırlıyor:)
sıra benim bu yemekte en beğendiğim lezzetler olan arasıcaklara yani ciğer tava ile etli sarmaya geliyor.. ciğeri her yerde bulamayacağınız yumuşaklıkta ve lezzette yapan bu sanatçı şefe teşekkür ediyorum diğer kadehimle.. sohbet koyulaşırken birden assolist hünkar sahanları peyda olup masada tüm dikkatleri (ve tabii ki tüm flaşları da) üzerilerine topluyor:)
hünkar beğendi, kuzu pirzola, şiş köfte, dana lokum, ve piliç külbastı; ızgara sebzeler, pilav ve beğendi ile birlikte gözlerimize ve midemize bayram yaşatıyor..
beğendinin de hakkını veren bu usta ellere bir kadeh daha kaldırıyorum..
ardından gelen tatlı tabağına hayır diyemiyor ve sütlacı kendime kurban seçiyorum..
kapanıştaki vişne likörü ise gerçekten bir harika!
bu güzel akşamdan bende kalan bu i̇stanbul hatırası için bizleri davet eden, ağırlayan ve orada olan tüm dostlara teşekkürler..