restorandan bahsetmeden önce, beklentilerimin çok üstünde, heybetli bir otel ile karşılaştığımı belirteyim. büyük budapeşte oteli filmini anımsattı bana. terasa ilerlerken uzunca ve şahane dekorasyona sahip bir holden geçip asansöre ulaşılıyor. tabi ben birazdan olacakların bilinciyle asansör yerine merdiven ile çıkmayı tercih ettim. gerek ortamın vermiş olduğu huzurun tetiklediği keyifli sohbetten, gerek manzaradan, gerekse yemeklerden çok lezzet aldığımı söylemeliyim. sekiz mezeden oluşan çilingir tepsisi ile başladığımız ziyafet, hünkar sahanı ile taçlandırılıyor. kuzu pirzolasından, hünkar beğendisine, dana lokumundan, ızgara sebzesine kadar geniş bir yelpazede hem gözümüzü hem midemizi doyurma gayesiyle düşünülmüş belli ki. gecenin ilerleyen saatlerinde, sohbet de koyulaşmışken, karışık türk tatlılarından oluşan tabak muhabbeti daha da tatlılaştırıyor ve alınan keyfi katlamaya yetiyor. i̇stanbul mutfağı tadım menüsü'nü denemek üzere ilk gidişimdi ancak son olmayacağı kesin. zomato'ya beni bu restoran ile tanıştırdığı için, armada'ya ise sıcak karşılama ve hizmet kalitesi için teşekkürler.