akın balık

i̇ceri girdikten sonra ilgili kisilerin sizinle goz temasi kurmasini bekliyorsunuz normalde tam tersi olmasi lazim mezeler eh iste fiyatlar uygun beklentiyi yuksek tutmayanlar icin ideal birmekanama oturup kendim hazirlasam cok daha iyi sunumlar cok daha kaliteli urunler hazirlarim raki servis personeli 3 saat boyunca sadece 3 kere masama girdi mezeleri getirdi mezeleri kaldirdi hesabı getirdi ozet.

yemekleri orta seviyede cok leziz degil amamekansalas sempatik hep cok kalabalik bi yer orda bir garson bulun biraz bahsis verin onunuzde 15 kside olsa sizi hemen bi masaya oturtturur

15 gün önceden özel bir gün için rezervasyon yaptırdım ve özellikle ön taraftaki masalardan biri olmasını rica ettim. onayladılar. sonra gideceğimiz gün aradılar teyid için, tekrar söyledim ön tarafta olacaktı yerimiz diye ve tekrar onayladılar. gittiğimizde en arka tarafta yol üstü masalardan birine oturtturulduk ve söylediğim zamanda tavır çok rahatsız ediciydi "hiçbişey yapamam ön masalar dolu!" böyle işletmecilik olmaz. yıllardır gideriz ve mezeler, servis herşey memnun ediciydi ancak özel bir günümde beni mutsuz ettiler ve çözüm üretmek yerine oralı bile olmadılar. ayrıca servis de çok yavaştı, istediğimiz şeyleri 2-3 kez söylemek zorunda kaldık. birmekantutulunca müşteri isteklerini ve memnuniyetini hiçe sayarsa düşüşe geçmesi kaçınılmazdır. umarım bundan sonra daha duyarlı olurlar.

tamammekanmanzara süper, lezzet süper. ama iki meze bir kalamar bir karides 20 lik rakı 230 tl biraz fazla değil mi? salaş ama fiyatlar en lüks restoran seviyesinde. ayrıca çok kalabalık servis de sıkıntılar yaşanıyor.
tuvaletler rezalet. otobüs terminallerinin tuvaletleri bile buradan çok lüx.

mezeler vemekaniyi fakat servis elemanları sıkıntılı herşeyi en az iki kere söylemeniz gerekiyor ve anlamsız bir artislik içindeler bunların üstüne bir de bahşiş bırakmayınca değişik bir tavra bürünüyorlar tadsızlık yaşanabilir sırf bu yüzden bir daha gitmeyi düşünmüyorum.

uzun zamandır gitmeyi planlayıp ancak bir turlu gidemedigim mekana sonunda gittim. oglen bira eşliğinde biraz atistirmak için gittigimden çok fazla birşey deneme firsatim olmadı. körpe enginari güzeldi, ahtapot salatası klasikti, normaldi. mezerlerde eski sistem ayçiçek yagi kullanıyorlar. kalamari i̇stanbul şartlarına gore gayet güzeldi ve daha iyisi taratoruydu. çoğu yer artik bunu hiç yapamıyor. tereyağında karidesi orta büyüklükte karideslerdi, prensin bir küçüğü. simdi çoğumekanserçe parmak tırnağı kadar karides ile yapıyor, ne yediğini anlamıyorsun.

daha da net yorum yapmak için bir aksam cay bardaginda rakilamak lazim. gerçi tam 12 senedir gidecektim, kısmet olmadı. salaş ve sevimli eskiden çok daha güzeldi diye düşünüyorum simdi çok meşhur olduğu için salaş ama curcuna kalabalık. sohbet etmekte zorlaniliyor, çok gürültülü. ama bir kez daha gitmek isterim, dediğim gibi.. bir ara piyasaya göre çok pahalanmisti ama simdi normal..

uzun süredir namını duyduğum mekana ilk kez dün akşam bir arkadaşımla gittim. rezervasyonumuz olmadığı için iç kıısmda yer alan l şeklindeki koridorun en arkasındaki masaya oturduk. koridor neredeyse tamamen doluydu. isıtmayı teneke bidonlara koydukları közlerle sağlamışlar. öncelikle bazı olumsuz yorumlar okuduğum için biraz tedirgin girdim mekana. kısa sürede gereksiz yere tedirgin olduğumu anladım. salaşlığı güzel. tuvaletleri ve ısıtma sistemi salaşlığının göstergesi.

meze tepsisinden havuç tarator, söğüş karides, pazı,hafifacılı yoğurtlu biber seçtik. önden birer parça beyaz peynir aldık. 35'lik yeşil efe eşliğinde demlendik. mezeler genel olarak lezzetliydi. peynir ve midyeyi özellikle beğendim. kızarmış ekmek servisi de güzel oldu. rakı küçük çay bardaklarında içiliyor. ana yemek olarak bir porsiyon hamsiyi bölüşmemiz yetti. i̇ki türk kahvesi ile yemeği bitirdik. hesap 140 tl geldi. bunun yarısının rakı olduğunu düşünürsek bence normal. bir fahişlik olmadığı kesin. muşambalı bölmelerle özgün bir ortamı var. #kangurular

-----19 jan, 2015-----
uzun süredir namini duydugum mekana ilk kez dün aksam bir arkadasimla gittim. rezervasyonumuz olmadigi için iç kiismda yer alan l seklindeki koridorun en arkasindaki masaya oturduk. koridor neredeyse tamamen doluydu. isitmayi teneke bidonlara koyduklari közlerle saglamislar. öncelikle bazi olumsuz yorumlar okudugum için biraz tedirgin girdim mekana. kisa sürede gereksiz yere tedirgin oldugumu anladim. salasligi güzel. tuvaletleri ve isitma sistemi salasliginin göstergesi.

meze tepsisinden havuç tarator, sögüs karides, pazi,hafif acili yogurtlu biber seçtik. önden birer parça beyaz peynir aldik. 35'lik yesil efe esliginde demlendik. mezeler genel olarak lezzetliydi. peynir ve midyeyi özellikle begendim. kizarmis ekmek servisi de güzel oldu. raki küçük çay bardaklarinda içiliyor. ana yemek olarak bir porsiyon hamsiyi bölüsmemiz yetti. iki türk kahvesi ile yemegi bitirdik. hesap 140 tl geldi. bunun yarisinin raki oldugunu düsünürsek bence normal. bir fahislik olmadigi kesin. musambali bölmelerle özgün bir ortami var. #kangurular

yaklaşık 4,5 yıl sonra bu kez bir zomato etkinliği nedeniyle tekrar ziyaret ettiğim mekan. akın balığa dort yıl kadar once akşam yemeği icin gitmiştim. o zamanlar daha salaş ve daha ufak bir yerdi. bu gidişimde salaşlığının genel olarak korunduğunu ama mekanın olarak biraz daha buyuyup duzene girdiğini soyleyebilirim. galata koprusu'ne bakan on cephesi haricinde geniş bir bahc;e kısmı ve bu iki bolumu; birbirine bağlayan bir koridor bolumunden oluşuyor. ayrıca yazın pek tercih edilmeyen kapalı bir bolumu daha var. duvarlarda deniz ile ilgili dekorlar ve eski fotoğraflar var. oturma alanı oldukc;a fazla buna paralel olarak rağbet gören bir lokanta. karako;y bo;lgesinde balık yemek isterseniz kopru altı mekanlarını dışarıda tutarsak zaten bu kadar buyuk bir yer bulunmuyor.

ön tarafa bakan bir masaya oturduk. yemeğe başlamadan arka tarafta bulunan meze dolabından mezelerimizi seçtik. patlıcan salatası, köpoğlu, lakerda, isli midye, hardallı levrek marin, yoğurtlu semizotu, sumaklı soğanlı dil balığı. bunlardan ozellikle dil balığı ve midyeyi beğendim. bu iki mezeye daha once başka bir yerde rastlamamıştım. köpoğlu hariç diğerleri de başarılıydı. rakımızı sipariş ettikten sonra yemeye başladık. burada rakı servisi eski usulde, sadece çay bardağında yapılıyor. rakı keyfine çay arası vermek isteyenler oluyormuş ama mekanda çay servisi bulunmuyor. 19 yıllık olan mekanı mümtaz bey kurmuş. şimdi ağırlıklı olarak büyük oğlu akın bey tarafından işletiliyor. kurulduğu gunden beri belli kuralları olan, aslına sadık kalmaya onem veren bir yer. çay bardağında rakı servisi yapılması, damsız müşterinin sürekli kabul edilmemesi bu kuralların başta gelenleri. ön bahçede oturma önceliği daha çok ailelere veriliyor.

ara sıcak olarak kalamarı denedik. yumuşak ve güzel kızartılmış bir kalamardı. hemen tüm mekanlar da olduğu gibi yanında gelen sosun taratorla hic ilgisi yoktu. şu sos konusunu da cozseler mükemmel olacak. ana yemek olarak ızgara levrek ve çupra ile istavrit tavadan oluşan bir tabak geldi. balıklar kurutulmadan pişirilmiş ve tazeydi. alkol fiyatları standart duzeyde. meze fiyatları genelde 20-25₺ civarında. balık fiyatları değişken olduğu icin sabit bir rakam yazılı değil. bu anlamda da bir sıkıntı yok. finalde meyve tabağı ve fırında tahin helva geldi. i̇kisi de hem göze hem damağa hitap etmeyi başarıyordu. eski salaş haline göre mekandan bu kadar iyi bir lezzet performansı beklemiyordum. birkac detay dışında her şey başarılıydı. genelde kalabalık birmekanolduğu icin calışan sayısı fazla ama servis konusunda biraz daha koordine olmalarını onerebilirim. mevcut haliyle kendi kimliğini yaratmış ve yıllanmaya uygun birmekanolmuş. rahatlıkla tavsiye ederim.

salaş mıyız? hayırrr. i̇ş arkadaşımla beraber rezervasyonumuzun olmaması nedeni ile (daha önce rezervasyon alınmıyordu, garsonun dediğine göre yıllardır rezervasyonlu e tabi salaşmekandediğim reservasyonlu olur) keyifle yaklaşık 40 dakika bekledik. abartmıyorum bakın hatta bizden sonra bekleyen misafirler ayrılmak zorunda kalıyorlardı. keyif için gelmişsin arkadaş mekanın personeli güler yüzlü! misafirperver! nereye be hocam aşk olsun! keşke bizde katılsaydık ayrılanlara , gitseydik ya neyse...sonunda bir masaya oturduk telefon ile konuşmama rağmen hızlı garsonumuz rezervasyonu almak için ayrılmadı masadan, başardı da. neyse keyfimiz yerinde güzel mezeler gelecek, harika bir balık, garsonlar efsane! hadi afiyet olsun dedik başladık muhabbete. bir süre sonra hamile olan eşimde bize katıldı. hamile olduğunu bilerek (mezelerine bayırlırdi) söylüyorum çünkü 5 defa geçen her garsondan servis istedim ki mezelerden tatsın. her garsondan istedim kimekantıklım tıklım illaki unutacaklar ama illa ki de birisi getirecek! gelmedi. sonunda bir garsonu çevirdim. ve servis istediğimi belirtip sorusuna servisin ne demek olduğunu açıkladım, sonrasında omzumda garsonun eli sakin ol diyor. resmen dalga geçtiler. neden? çünkü doymuşlar ahmet gitsin, gelmesin. mehmet gelir diye bakıyorlar sana bana. neyse yine gelmedi. yine bir garson çevirdim allah rızası için dedim. sadece tabak geldi. ne yediğim yemekten ne de alamadığım hizmetten memnun kaldım. burası salaş felan değil, gereğinden fazla pahalı, laubali, doymuş öylesine bir yer. gitmeyin!!!

tamam, raki cay bardaginda icilir diyerek orijinallik yasatmanizi anliyorum fakat balik da plastik tabakta mi yenir? ozellikle guzel havalarda kalabalik gruplarin tercih ettigimekansirkulasyonu kaldiramadigi icin mi boyle yapiyor diye dusunuyor insan. yoksa piknik imaji veren plastik tabak konseptini neden mekanina tasirsin ki? ara sicaklar icin aynisini soyleyemesem de barbunu gercekten guzel yapiyorlar. rezervasyon yaptirmadan masa bulma sansiniz oldukca az.

dün akşam 6 kişi gittiğimiz mekan. i̇sim yapmış birmekanolduğu için beklentimiz yüksekti evet ama fix menüye dair ne yediğimizi anlayamadık. fix menüde ana yemek yok. ortaya karışık balık getiriyorlar ve ara sıcak olarak yalnızca kalamar var. balık restaurantı ancak balığa dair bir meze yoktu, klasik pilaki, haydari.. çay sorduğumuz da da çok kalabalık olduğu için çay servisimiz yok deyip yan masadaki iki kişiye çay servisi yapmaları vs vs. şuana kadar gittiğim en vasat mekandı. ayrıca hiç birşey anlamadığımız fix menüsünün fiyatı ise 140 tl. tavsiye etmiyorum.

maalesef mazide kalmis bir mekandir artik akin balik. eskiden her musteri ayni ilgiyi gorurdu, paragoz degillerdi ve samimi ve salas bir ortami vardi. insana bir ticarethaneye degil de bir kenar kasabadaki ufak bir isletmeye geldik hissi uyandirirdi. artik hala cay bardaginda raki vermek gibi geleneklerini surdurseler de eski tadindan hic eser kalmayan birmekanolmustur. fiyatlari salasligini hic yansitmayacak sekilde yuksektir. bir garsona ulasmaniz yarim saat istediginiz buzun ya da herhangi bir seyin gelmesi de en az yarim saat surecektir. boyle yerlerin populer olmayi kaldiramadiklarini yine gostermistir bize akin balik.

mezeler ve ara sıcakları kötü hiç bir şeyin taze olduğunu sanmıyorum. görsel olarak hoş bir yer fakat tuvaletleri ve genel olarakmekançok temiz değil. mekanın popüler olması sebebiyle çalışan kişiler çok ukala hoşuma gitmedi. fiyatlar klasik karaköy şişirmesi karar sizin.

çay bardaklarında servis edilen rakısıyla sevimli bulduğum bumekanson zamanlarda pöpülerliği sonrası overrated oldu. fiyat/performans eski dengeyi bulamadım

les gibi bir mekan. garsonlarin hepsi kendini begenmis bir baligin bir saatte geldigi baska birmekangörmedim. garsonlar özellikle kivircik sacli ve akrabasi oldugunu tahmin ettigim vatandas saygisiz ve terbiyesizler. ise yaramaz mekan. gidin ekmek arasi biseyler yiyin daha iyi!

balık lokantası denince akla "acaba nasıl bir hesap gelecek" endişesinin yaşandığı ve ne yazık ki çoğunun abartılı hesaplarla haketmedikleri paraları kazandığı yerler geliyor. i̇stanbul'da yaşayan ve ağzının tadını bilenler ise bu tip mekanlardan uzak durarak gerçekten lezzetli balık ve mezeleri bulabileceği salaş yerleri belirliyorlar. bunun için ben de size çok iyi bir adres önereceğim. adını ilk kez 2 yıl önce duyduğum ama fırsat bulup yeni gittiğim "akın balık" şimdiden listede ilk sıralara yerleşmiş durumda. karaköy'de balık pazarının hemen arkasında bahçe içindeki harika bir mekan. 

mekana girince salaş ortam ve yeşilliklerin içindeki masalardan dolayı bir anda kendinizi bir tatil kasabasında zannedebilirsiniz belki ama önünüzde akan insan kalabalığı ve tarihi yarımadanın harika manzarası i̇stanbul'da olduğunuzu hatırlatıyor. ben insanların içinde olmayı ıssız kalmaya tercih ettiğim için en güzel manzara akan insan kalabalığı oluyor. öncelikle belirtmem gerek özellikle hafta sonu gidecekseniz mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız. gündüz saatlerinde bile burada yer bulmak çok zor. hatta hafta içi akşam bile artık yer bulmanız zor ama şansınızı deneyin.. özellikle taze ve iyi pişirilmiş balık ve süper ortam için değecektir. bana göre gece manzara daha güzel ve ışıkların altındamekandaha çekici ama "gündüz rakısı" bir başka tatlı geliyor insana. burada yer bulup oturursanız nev-i şahsına münhasır garsonlarla iletişim kurmaya başlayabilirsiniz. hepsi hazır cevap ve işini bilen garsonlarımızla doğru frekansı bulabilirseniz harika bir sofra kurmaya başlayabilirsiniz.

i̇lk yıllarda kağıt bardakta verilen suyun yerini şimdi işlemeli bardaklar almış ama isteyene yine plastik bardakta servis yapılıyor. rakı çay bardağında içiliyor ve çok güzel oluyor. mezelerden istediğinizi gidip seçebilirsiniz ama bence meze işini çok abartmayın balığa yer kalsın. bir meyhanenin iyi olup olmadığı rakının yanında verdiği beyaz peynirden belli olur burada peynir harika. salataları da standartın çok üstünde. burada uzun sohbetler ve keyifli masalar için bazı şeyleri dert etmemeniz gerekiyor. oturduğunuz sandalye sallanabilir, masaya polen yağabilir hiç önemli değil. kağıt örtüler serilen masalarda farklı tabak ve çatallarla ama harika bir ortamda olacaksınız. kalamarı da güzel yapıyorlar, ben karides yemedim ama eminim iyidir. balık kısmına gelecek olursak, önü zaten ucuz ve kaliteli balıkların satıldığı balık pazarı ve yediğiniz balığın taze olmaması için bir neden yok. i̇stavrit ve tekir tabağı söyledik ve çok iyi pişmiş olarak geldi. mevsiminde burada palamut yemek de harika oldu. palamut ve lüferi nasıl pişireceklerini iyi biliyorlar. ufak bir tezgah ve küçük bir ızgara ile başlayan akın balık biraz daha palazlansa da aynı havayı korumayı başarıyor. her balığı nasıl pişeceğini bilerek yapıyorlar. ben en keyifli rakı sohbetinin deniz kenarında portakal sandığı üzerinde çay bardaklarıyla yapıldığına inanırım. burası bana o ortamı hatırlatıyor. unutmadan ben rakının yanında balık da yeseniz acılı şalgam içmenizi öneriyorum. adresi çok kolay: galata köprüsü yanında balıkçıların hemen arkasında ama akın balık yazan yere gireceksiniz karıştırmayın.