akın balık

4 arkadaşımla yağmurlu bir i̇stanbul günübalıkyemek istedik. gittiğimizde tüm masalar doluydu ve sıra beklememiz gerektiğini söylediler. olur dedik. aydın bey diye birisi geldi ve damsız alamayacaklarını söyledi. bu nasıl bir cahalettir? orası night club mı ? i̇stanbul'a yakışmıyorsunuz. bence konya'ya bir şube açın !!!

uzun süredir namını duyduğum mekana ilk kez dün akşam bir arkadaşımla gittim. rezervasyonumuz olmadığı için iç kıısmda yer alan l şeklindeki koridorun en arkasındaki masaya oturduk. koridor neredeyse tamamen doluydu. isıtmayı teneke bidonlara koydukları közlerle sağlamışlar. öncelikle bazı olumsuz yorumlar okuduğum için biraz tedirgin girdim mekana. kısa sürede gereksiz yere tedirgin olduğumu anladım. salaşlığı güzel. tuvaletleri ve ısıtma sistemi salaşlığının göstergesi.

meze tepsisinden havuç tarator, söğüş karides, pazı,hafifacılı yoğurtlu biber seçtik. önden birer parça beyaz peynir aldık. 35'lik yeşil efe eşliğinde demlendik. mezeler genel olarak lezzetliydi. peynir ve midyeyi özellikle beğendim. kızarmış ekmek servisi de güzel oldu. rakı küçük çay bardaklarında içiliyor. ana yemek olarak bir porsiyon hamsiyi bölüşmemiz yetti. i̇ki türk kahvesi ile yemeği bitirdik. hesap 140 tl geldi. bunun yarısının rakı olduğunu düşünürsek bence normal. bir fahişlik olmadığı kesin. muşambalı bölmelerle özgün bir ortamı var. #kangurular

-----19 jan, 2015-----
uzun süredir namini duydugum mekana ilk kez dün aksam bir arkadasimla gittim. rezervasyonumuz olmadigi için iç kiismda yer alan l seklindeki koridorun en arkasindaki masaya oturduk. koridor neredeyse tamamen doluydu. isitmayi teneke bidonlara koyduklari közlerle saglamislar. öncelikle bazi olumsuz yorumlar okudugum için biraz tedirgin girdim mekana. kisa sürede gereksiz yere tedirgin oldugumu anladim. salasligi güzel. tuvaletleri ve isitma sistemi salasliginin göstergesi.

meze tepsisinden havuç tarator, sögüs karides, pazi,hafif acili yogurtlu biber seçtik. önden birer parça beyaz peynir aldik. 35'lik yesil efe esliginde demlendik. mezeler genel olarak lezzetliydi. peynir ve midyeyi özellikle begendim. kizarmis ekmek servisi de güzel oldu. raki küçük çay bardaklarinda içiliyor. ana yemek olarak bir porsiyon hamsiyi bölüsmemiz yetti. iki türk kahvesi ile yemegi bitirdik. hesap 140 tl geldi. bunun yarisinin raki oldugunu düsünürsek bence normal. bir fahislik olmadigi kesin. musambali bölmelerle özgün bir ortami var. #kangurular

yaklaşık 4,5 yıl sonra bu kez bir zomato etkinliği nedeniyle tekrar ziyaret ettiğim mekan. akın balığa dort yıl kadar once akşam yemeği icin gitmiştim. o zamanlar daha salaş ve daha ufak bir yerdi. bu gidişimde salaşlığının genel olarak korunduğunu ama mekanın olarak biraz daha buyuyup duzene girdiğini soyleyebilirim. galata koprusu'ne bakan on cephesi haricinde geniş bir bahc;e kısmı ve bu iki bolumu; birbirine bağlayan bir koridor bolumunden oluşuyor. ayrıca yazın pek tercih edilmeyen kapalı bir bolumu daha var. duvarlarda deniz ile ilgili dekorlar ve eski fotoğraflar var. oturma alanı oldukc;a fazla buna paralel olarak rağbet gören bir lokanta. karako;y bo;lgesindebalıkyemek isterseniz kopru altı mekanlarını dışarıda tutarsak zaten bu kadar buyuk bir yer bulunmuyor.

ön tarafa bakan bir masaya oturduk. yemeğe başlamadan arka tarafta bulunan meze dolabından mezelerimizi seçtik. patlıcan salatası, köpoğlu, lakerda, isli midye, hardallı levrek marin, yoğurtlu semizotu, sumaklı soğanlı dil balığı. bunlardan ozellikle dil balığı ve midyeyi beğendim. bu iki mezeye daha once başka bir yerde rastlamamıştım. köpoğlu hariç diğerleri de başarılıydı. rakımızı sipariş ettikten sonra yemeye başladık. burada rakı servisi eski usulde, sadece çay bardağında yapılıyor. rakı keyfine çay arası vermek isteyenler oluyormuş ama mekanda çay servisi bulunmuyor. 19 yıllık olan mekanı mümtaz bey kurmuş. şimdi ağırlıklı olarak büyük oğlu akın bey tarafından işletiliyor. kurulduğu gunden beri belli kuralları olan, aslına sadık kalmaya onem veren bir yer. çay bardağında rakı servisi yapılması, damsız müşterinin sürekli kabul edilmemesi bu kuralların başta gelenleri. ön bahçede oturma önceliği daha çok ailelere veriliyor.

ara sıcak olarak kalamarı denedik. yumuşak ve güzel kızartılmış bir kalamardı. hemen tüm mekanlar da olduğu gibi yanında gelen sosun taratorla hic ilgisi yoktu. şu sos konusunu da cozseler mükemmel olacak. ana yemek olarak ızgara levrek ve çupra ile istavrit tavadan oluşan bir tabak geldi. balıklar kurutulmadan pişirilmiş ve tazeydi. alkol fiyatları standart duzeyde. meze fiyatları genelde 20-25₺ civarında.balıkfiyatları değişken olduğu icin sabit bir rakam yazılı değil. bu anlamda da bir sıkıntı yok. finalde meyve tabağı ve fırında tahin helva geldi. i̇kisi de hem göze hem damağa hitap etmeyi başarıyordu. eski salaş haline göre mekandan bu kadar iyi bir lezzet performansı beklemiyordum. birkac detay dışında her şey başarılıydı. genelde kalabalık bir mekan olduğu icin calışan sayısı fazla ama servis konusunda biraz daha koordine olmalarını onerebilirim. mevcut haliyle kendi kimliğini yaratmış ve yıllanmaya uygun bir mekan olmuş. rahatlıkla tavsiye ederim.

karaköy e pazar günleribalıkalmaya gittiğimde hep öğlen saatlerinde bile dolu olması ilgimi çekerdi hatta bir kaç kez girmek istediğimizde yerimiz yok dediklerinde çok şaşırmıştım.1mayıs dolayısı ile spontan olarak 14.30 da aradık akşam 19.00 a kadar rezervasyonsuz akıyoruz dediler.salaş bir balıkcı meyhanesi ve insanı cezbedici bir havası var.ben ve eşim girit ezmesi,levrek marin,deniz fasülyesi,enginar kalp,soğanlı uskumru marin ve roka salatası aldık.mezeler genel olarak iyi ama enginara ayrı bir parantez açmak gerekecek kadar güzeldi.tereyağlı karides sarmısağı ve pul biberi uyarmamıza rağmen azdı,ahtapot ızgara lezzetliydi.bizimle ilgilenen serkan bey birgün önce yazılan bir yorumdaki övgüyü hak edecek kadar kibar,ilgiliydi.karaköy civarında fazla şatafatlı olmayan çay bardağında rakı içebileceğiniz farklı bir tecrübeydi fiat gayet makul geldi.

uzun oturmalı akşamların vazgeçilmezi, sohbet mekanı, mezeler güzel,balıkgüzel, müzik güzel. yaz aylarında çok daha güzel oluyor. çok kalabalık, rezervasyonsuz giden sıra bekler.

karaköy ün efsanesi. yıllardır gittiğim kendimi aile ortamında hissettiğim bizim akınbalıkoldu artık. bazı geceler damar şarkıların dibi vurup bizi mahvetse de vazgeçilmezimiz.

rezervasyon yaptırmamıza rağmen ismimizi yazmamaları (-) ile başlattı. kalamar vebalıksorunsuz fakat karidesin kabukları tam soyulmamıstı.

5 kere köz istedik 5ide gelmedi, buz istedik buzda gelmedi, elemanlar resmen müsteriye doyduk kafasında ilgi alaka sıfır mezeler standart ama akınbalıkhakkını vermiyor kesinlikle tavsiye etmiyorum onun yerine dem meyhaneye gidin

dün akşam 6 kişi gittiğimiz mekan. i̇sim yapmış bir mekan olduğu için beklentimiz yüksekti evet ama fix menüye dair ne yediğimizi anlayamadık. fix menüde ana yemek yok. ortaya karışıkbalıkgetiriyorlar ve ara sıcak olarak yalnızca kalamar var. balıkrestaurantı ancak balığa dair bir meze yoktu, klasik pilaki, haydari.. çay sorduğumuz da da çok kalabalık olduğu için çay servisimiz yok deyip yan masadaki iki kişiye çay servisi yapmaları vs vs. şuana kadar gittiğim en vasat mekandı. ayrıca hiç birşey anlamadığımız fix menüsünün fiyatı ise 140 tl. tavsiye etmiyorum.

her daim dolu. mezeleri orta.balıkpişirimi konusunda daha dikkatli olmaları gerekiyor; suyunu kaybetmiş ve biraz kuru (yoğunluktan olsa gerek). salaş açık hava meyhanesi. ancak filmlerdeki gibi bir ambiyansı da yok.

ilk defa gideceğimiz bir yer için her zaman önceden yorumları okurum. akınbalıkiçin çok kötü yorumlar vardı. arkadaşımız çok gitmek istiyordu bizde doğum günü için rezervasyon yaptık. cumartesi günü saat 8 de masamıza oturduk, garsonumuz ekrem bey'e arkadaşımız gelmeden endişelerimizi ilettik kendisi aslinda kötü yorumların doğru olmadığını iletti, ki haklıydı. sipariş ettiğimiz herşey çok lezzetliydi. tüm mezeler, kalamar vebalıkçok güzeldi. hesap ise cok uygundu.

ambiyans: akınbalıkambiyans olarak ilk girdiginizde bu ne ya sandigimdan kotuymus dediginiz ama sonra oturunca ve havada kararinca super bir ambiyansa sahip olan bir yer. radyodan calan guzel muzikler esliginde tam bir meyhane havasi var.
garsonlar: bir dediginizi birkackere soylemeniz disinda guler yuzlu ve guzel servis yapildi.
mezeler: vejeteryan mezeleri super semiz otu patlican koz haydari atom biber koz soyledik hepsinede hayran kaldik levrek marin de fena sayilmazdi. acikcasi karidesini cok begenmedim kalamari normal diyebiliriz.
fiyat:cok abartmadiginiz takdirde fiyatlar uygun diyebiliriz
genel olarak mekani cok begendim herkese gitmesini tavsiye ederim...

balık lokantası denince akla "acaba nasıl bir hesap gelecek" endişesinin yaşandığı ve ne yazık ki çoğunun abartılı hesaplarla haketmedikleri paraları kazandığı yerler geliyor. i̇stanbul'da yaşayan ve ağzının tadını bilenler ise bu tip mekanlardan uzak durarak gerçekten lezzetlibalıkve mezeleri bulabileceği salaş yerleri belirliyorlar. bunun için ben de size çok iyi bir adres önereceğim. adını ilk kez 2 yıl önce duyduğum ama fırsat bulup yeni gittiğim "akın balık" şimdiden listede ilk sıralara yerleşmiş durumda. karaköy'debalıkpazarının hemen arkasında bahçe içindeki harika bir mekan. 

mekana girince salaş ortam ve yeşilliklerin içindeki masalardan dolayı bir anda kendinizi bir tatil kasabasında zannedebilirsiniz belki ama önünüzde akan insan kalabalığı ve tarihi yarımadanın harika manzarası i̇stanbul'da olduğunuzu hatırlatıyor. ben insanların içinde olmayı ıssız kalmaya tercih ettiğim için en güzel manzara akan insan kalabalığı oluyor. öncelikle belirtmem gerek özellikle hafta sonu gidecekseniz mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız. gündüz saatlerinde bile burada yer bulmak çok zor. hatta hafta içi akşam bile artık yer bulmanız zor ama şansınızı deneyin.. özellikle taze ve iyi pişirilmişbalıkve süper ortam için değecektir. bana göre gece manzara daha güzel ve ışıkların altında mekan daha çekici ama "gündüz rakısı" bir başka tatlı geliyor insana. burada yer bulup oturursanız nev-i şahsına münhasır garsonlarla iletişim kurmaya başlayabilirsiniz. hepsi hazır cevap ve işini bilen garsonlarımızla doğru frekansı bulabilirseniz harika bir sofra kurmaya başlayabilirsiniz.

i̇lk yıllarda kağıt bardakta verilen suyun yerini şimdi işlemeli bardaklar almış ama isteyene yine plastik bardakta servis yapılıyor. rakı çay bardağında içiliyor ve çok güzel oluyor. mezelerden istediğinizi gidip seçebilirsiniz ama bence meze işini çok abartmayın balığa yer kalsın. bir meyhanenin iyi olup olmadığı rakının yanında verdiği beyaz peynirden belli olur burada peynir harika. salataları da standartın çok üstünde. burada uzun sohbetler ve keyifli masalar için bazı şeyleri dert etmemeniz gerekiyor. oturduğunuz sandalye sallanabilir, masaya polen yağabilir hiç önemli değil. kağıt örtüler serilen masalarda farklı tabak ve çatallarla ama harika bir ortamda olacaksınız. kalamarı da güzel yapıyorlar, ben karides yemedim ama eminim iyidir.balıkkısmına gelecek olursak, önü zaten ucuz ve kaliteli balıkların satıldığıbalıkpazarı ve yediğiniz balığın taze olmaması için bir neden yok. i̇stavrit ve tekir tabağı söyledik ve çok iyi pişmiş olarak geldi. mevsiminde burada palamut yemek de harika oldu. palamut ve lüferi nasıl pişireceklerini iyi biliyorlar. ufak bir tezgah ve küçük bir ızgara ile başlayan akınbalıkbiraz daha palazlansa da aynı havayı korumayı başarıyor. her balığı nasıl pişeceğini bilerek yapıyorlar. ben en keyifli rakı sohbetinin deniz kenarında portakal sandığı üzerinde çay bardaklarıyla yapıldığına inanırım. burası bana o ortamı hatırlatıyor. unutmadan ben rakının yanındabalıkda yeseniz acılı şalgam içmenizi öneriyorum. adresi çok kolay: galata köprüsü yanında balıkçıların hemen arkasında ama akınbalıkyazan yere gireceksiniz karıştırmayın.

sonradan gurmeler ‘in yeni keşfine her bir tarafı denizlerle çevrili, eşsiz manzarası ile insanı başka diyarlara götüren bir şehirde yaşıyor olmak, yemek için güzel bir potansiyele sahip...

i̇şte böyle bir günde yine bir keşfe yelken açacak olan sonradan gurmeler, akın balık'ta toplandı. karaköy balıkçılar pazarının hemen yanında… ahşap masanın etrafına tek tek dizilmiş plastik sandalyeler ile son derece bir salaş mekan

görkem , mekanın sorumlusu… adanalı olması, o gün yaşanan sıcak ve nemli havalara alışkın olduğunu gösterir olsa da inceden bunalmış olduğunu gizleyemiyordu bizlere de…

2004 yıl önce açılmış mekan... salaş bir mekanda ara ara arkadaşları ile yapılan çilingir sofrası muhabbetini taşımakmış amacı…önceleri çok güzeldi diyor.. bakir, sadece tanıdıklara servis ediyormuş duyumlarla işleri ilerletmiş. maddi açıdan memnun olsa da manevi açıdan biraz karışık ruh halinde sohbete devam ediyor…

akşam saatlerinde yer bulunmuyor mekanda… pazartesi’nden yer ayırtmak gerek. salaş mı salaş, fonda çalan sadece zeki müren müzikleri ile adeta nostaljiyi yaşamak adına birebir…

haliç’e karşı güneşin batışına şahitlik etmek ellerinizdebalıko gün ne tutulduysa, bir de çilingir sofrası ve kulakların pasını alan zeki müren eşliğinde bir aile ortamında bu keyfi yaşamak adına akınbalıkher anlamda karışık i̇stanbul’da bir nefes alma noktası…

keşfe devam,

karaköybalıkpazarı' nın hemen arkasında, rakıbalıkve meze üçlüsünün keyfini sonuna sürebileceğiniz güzel bir mekan akın balık. öğle ya da akşam hiç farketmez her daim keyifli, balıklar ve özellikle mezeler gerçekten çok güzel, kalamarı bir de akın balık' ta deneyin, eminim sizde farklı olduğunu anlayacaksınız. bir de yerinizi ön masalardan ayarlayabilmişseniz o zaman keyfiniz bir kat daha artmış demektir çünkü galata köprüsü ve haliç manzarasını görerek oturmak biraz daha keyifli oluyor. fiyatlar da yediklerinizin kalitesine ve lezzetine oranla çok uygun. arkadaş grubunuzla gitmenizi tavsiye ederim, akşam genelde herkes grup olarak geliyor, hep beraber şenşakrak sohbet ediyor ve büyük bir uğultu oluyor haliyle, sizde arkadaş grubunuzla olunca kendi uğultunuzla katılarak bu gürültüye keyifli bir akşam geçiriyorsunuz.

i̇stanbul'da en rezil tecrübemi burada yaşadım diyebilirim , türk esnafının geldiği içler acısı durumu ben burada gördüm
kuzenim ile buraya gayet şık bi şekilde akşam yemeği yemeye geldik , bi rakıbalıkkeyfi yapmak için
garson çok saçma bi yere oturtmak istedi , tabi ki oraya oturmadım , başka bir boş bulduğum masaya oturdum ve hayatımın en saçma cümlesini işte o an orada duydum
' abi̇ buraya damsiz alamiyoruz '
i̇nsan ayrımı yapmayı sevmem ama bana bunu söyleyen köyde çobanlık yapan tipte türkçe bile doğru düzgün konuşamayan bi insan olunca , çıldırdım adeta.
gece klübü mü orası ? alt tarafı bi balıkçısın sen damsız almıyoruz ne demek ? bu nasıl bir işletme zihniyeti ? apar topar kalktım bir daha asla önünden bile geçmem
not olarak , arabanızı da at hırsızı tipinde ki amelelere emanet ediyorsunuz , etmeyin