15 senedir her gittiğimde iyi ki gelmişim dediğim balıkçım. bir dönem sahipleriyle komşu da yaşadığım, istanbulun en gerçek, en ayakları yere basan, en iddiasız ama en iyi mekanlarından. övmek için kelime bulamadığım, aşık olduğum balıkçım adem baba.
dışardan pek belli olmasa da bizans kalıntısı bir sarnıç içerisinde yerleşmiş, sadece en taze en iyi balığın en iyi pişmiş haliyle en basit şekilde önünüze konulduğu, yalandan dolandan uzak, neyse o, mış gibi yapmayan insana iyi ki böyle yerler var dedirten canım adem baba.
ne yiyelim demeyin, bugün ne var diyin, mevsimi neyse onu yiyin. mevsiminde bir kalkan partisi özellikle tavsiye olunur (tava, lütfen).
illa arasıcak meraklısı iseniz kalamar tavayla idare edin, ama burası meyhane değil, tavsiyem direk balığa asılmanız olur.
salataları da en az balıkları kadar iyidir. tatlı ne bulursanız götürün, hepsi haso istanbul klasiği. ama size tavsiyem çıkışta bebek tarafına doğru 100 metre yürüyüp dünyanın en iyi dondurmasını da affetmeyin, acımayın, yalayın yutun.