kurtuluş' daki adana ocakbaşını çok duymuştum fakat bir türlü gitmek kısmet olmamıştı. dün akşam 4 kişi gittik, 600tl hesap ödememize rağmen resmen aç döndük. 3 çöpşiş, 3 adana, 1 uykuluk, yenilenen soğan-sarımsak ve pideler, ve 1 büyük yeni rakı tam olarak 600 tl tuttu. zomatodaki menüde fiyatlar güncel değil bilginize. beğenmediğim şey, tabaklama ve porsiyonu kesinlikle. keşke fotoğraf çekseydim, bu sefer çekmedim. uykuluğu sitede çok övdüler diye denemek için söyledik. porsiyonu 1 kişi için bile yeterli değildi. biz az kaldı yarım porsiyon verdiler zannettik. 4 kişiy 2 ufak parça düşüyor. (parçalar kuşbaşı boyutunda) hesap gelince baktık ki 1 porsiyon parası alınmış. çok şaşırdım. birde adana porsiyonu, şu şekilde geliyor. beyaz tabak üstüne 1 parça adana, biraz maydanoz ve 2 yarım parça kalitesiz bir lavaş. bir daha asla gideceğimi zannetmiyorum. dışarıda yemek yemek demek sadece lezzet almak demek değildir bana göre. çünkü sosyalleşiyorsun, para veriyorsun ve bu herşeye değmeli, ambiyans, ortam, sunum, lezzet ve elbetteki doyma hissi. adana ocakbaş'nda benim için bu kriterlerden yalnızca lezzet var.