doyumsuz sehir efsanesi - yedi mehmet ismi antalya'nin sehir efsanelerinden biridir. böyle olmasina ve kimi zaman abartilmasina ragmen genellikle dogru bilinir; yedi kardeslermis sahipleri, eski isletmecilerinden antalya'nin. gerisini biz anlatmayalim, duymus olabilirsiniz ya da bir filmin sonunu anlatmaktan neden çekinirse tanitani, biz de ayni çekinceyle anlatmis olmayalim. birlikte gittiginiz dostunuza sorun, kendiniz yasayin isterim; anlamadiklarinizi sorular sorarak açin, onun "valla, ben de filancadan duydum..." deyisini dinleyin, çok merakli biriyseniz garsonlarin yaslica olanlarindan birini seçip sorguya çekin, hep birlikte eglenin siparislerinizi beklerken. yok ama, benim gibi "ben yerim, gerisine karismam." diyenlerdenseniz, burasi yine dogru bir mekan. biraz pahali gelebilir ama gittiginize degecek bir yerdir. eski lokantacilik geleneklerimizin izlerini bulabilirsiniz mekanda, genç ve hevesli olanlarinin yaninda, saatimiz dolsa da gitsek der gibi bekleyen orta yasi geçkin, tecrübeli garsonlari seyredebilirsiniz göz ucuyla mesela; ama hiç biri hizmette kusur etmez. zeytinyaglilari, diger yöresel lezzetleri, etleri, baliklari muhtesemdir. yaninda mutlaka içki içilir, içilmese de gidilir. içseniz de içmeseniz de iskembesi mutlaka tadilmali. istanbul'un apik'ini, lale'sini rumeli'sini methede methede bitiremeyenler özellikle gelip burada yemeli iskembeyi. burasi salt sakatat satmayan bir yerde de iskembe iyi olabilirmisin en iyi örnegi hem, hem de ölmeden yenilecek on mekan (az mi oldu ne'..) arasinda sayabilirim rahatlikla.