manzarası güzel mekanlara karşı hep ihtiyatlı olmuşumdur. genellikle manzara satıp kalitesiz yemek yada hizmet satan anlayışı hakim olur. i̇stisnalar elbetteki var ancak genel intibam maalesef bu yönde. o güzelim manzarayı hizmet ve lezzetle buluşturmanız çok mu zor? diye iç geçiririm, hizmete değil manzaranın güzelliğine kallavi hesap ödetmeleri yok mu? allah'ın yarattığı güzelliği bana parayla satmalarına katlanamadığım için olsa gerek manzarası güzel olan yerlerde çekincelerim oluşur.
360, istanbul'un kalbinde beyoğlu mısır apartmanının tepesinde 8. katında eşsiz manzarasıyla hizmet veriyor. akşam saatlerinde gelen misafirler için asansör 6. kata çıkıyor güvenlik kontrolünden geçtikten sonra 8.kata yürüyerek çıkıyorsunuz . gün ışığında insanların daha güvenli olduğunu düşünüp akşam olunca aynı insanların zararlı bir yaratığa dönüştüğünü sanıyorlar sanırım. neyse güvenlik önemli ;ama güvenlik mi özgürlük mü? dengesi daha önemli olmalı. gereksiz ve zayıf bir güvenlik önleminden geçtikten sonra merdivenleri tırmanıyorum. i̇çerisi daha çok bar havasında, yalın ama zarif dekoru yabancı müzik seçimleri keyifli vakit geçirmenizi sağlayabilir tabi ramazan ayı dışında.
nefis havada, müthiş manzara da bir şeyler içmek ise burası biçilmiş kaftan. ramazan'da iftar açmak gibi bir niyetiniz varsa bu yazıyı okuduktan sonra fikrinizi değiştirmenizi öneririm. i̇stediğiniz atmosferi burada yakalayamayacaksınız, 360'ın konsepti ramazan ile ilgisi yok. hatta neden iftar menüsü yaptıklarını düşünüp şaşırıyorum. bence iptal etmeliler...
açık havada, terasta olmamıza ve etrafta onlarca camiden ezan okunurken içerde çalan müzik sesinden ezan okunduğunu anlayamadık. e ezan vakti geldiğini önümüze konan çorba ile anlayabilirdik ancak servis o kadar yavaş ki masada hurma tanesini bırak su bile yoktu!
ramazan menüsünden seçenekli olanlar arasından seçimlerimizi yaptıktan sonra beklemeye koyulduk. israrlı taleplerim sonrası servis yapıldı ancak sudan önce çay gelmesini hala anlayamadım. ardından masaya pide geldi. pide ve çay ile orucunuzu açmamız isteniyordu sanırım. bizde öyle yaptık! masamıza ısrarla iftariyelikler gelmedi. garsonlar diğer masalarda alkol servisi yapmakla meşguller. misafirlerin servisten memnun kalmadıklarını yanımdaki masada yabancı misafirlerin garsona yaptıkları şikayetle anlıyorum.
gelelim ramazan menüsüne:
ben badem çorbası arkadaşım pirinçli domates çorbası sipariş verdik. çay ile orucunuzu açtıktan sonra ünlü viski marka logolu bardağıyla su ikram edildi. i̇ftarda viski iyi bir kombin olmuş!
buranın havası avrupa'daki finedining anlayışı hakim. kocaman çorba kasesi içerisinde 2 kaşıklık çorba ve kabarık fiyat?
çorbayı servis ederken taşırdıklarını görüyorum. özensizlik diz boyu...
çorbamı beğendim, kreması kıvamında olmuş hollanda'da aynı çorbayı içip yoğun kıvamlı kremasından sonra bu çorba iyi geldi ;ama ne yazık ki bir kaç kaşıkta bitti?
arkadaşım domates çorbasını içemedi. "bildiğin salça bu " diyerek çorbayı bıraktı.
nihayet iftariyeliklerimiz geldi. çok şükür...
masa küçücük devasa çorba kasesi ile dolan masamızda iftariyeliklereyerbulmakta zorlandık. i̇ftariye tabağında reçel çeşitleri, zeytin çeşitleri, hurma, i̇zmir tulum peyniri, bal kaymak, sucuk, pastırma, domates, salatalık vardı.
reçeller hazır olduğu için beğenmedim, bal orta kalitede kaymak dedikleri şey aslında krema ile servis edildi. sucuk ve pastırma kaliteli, peynir ve zeytin çeşitleri aynı şekilde kaliteliydi.
i̇ftariyelikler içinde menüde yazan ama servis edilmeyen imam bayıldı, kızarmış peynir ve karpuz gelmedi! çok ayıp ettiler. daha kötüsü önden gelen soğuk çaylarlarımızla iftariyelikleri yedik. küçücük bardakta servis edilen osmanlı şerbetini ikinci bardak istedik ama gelmedi. sözün özü berbat bir hizmet ile oruç açtık.
ara sıcak olarak çılbır ve pastırmalı yaprak sarma sipariş ettik. çılbırı çok severim zaten çokta basit bir tarif. kötü yapanını görmedim. lezzetliydi.
pastırmalı yaprak sarma üstündeki domates sosu çok keskin bir tad olduğu için dolmanın lezzeti almakta zorlandım. i̇çinde pastırma olduğunu düşünmüyorum yada bana denk gelmedi. pirinçler diri kalmış çok beğendiğimi söyleyemem.
ana yemek olarak acem pilavı ile servis edilen kuzu tandır, arkadaşım ise badem, üzüm ve incirle servis edilen hünkarbeğendi sipariş verdik. yemeklerin sunumları güzel ve çok lezzetliydi. acem pilavı müthiş lezzetliydi ??????. kuzu tandır porsiyonu oldukça büyük ve doyurucu. tandır harika pişmiş. tek kelimeyle harika?
dana etli hünkar beğendi de aynı şekilde çok beğendim. ?
tatlı olarak zengin bir menüsü var:
karışık meyve ve bir top dandik dondurma ile servis edilen hindistan cevizli sütlaç,
kaymaklı kayısı,
baklava
ve vişneli ekmek kadayıfı vardı.
hayatımda yediğim en kötü tatlılar diyebilirim. herbirinden tadımlık alıp devam ettiremedik. tatlı hiç yapmasalar daha iyi olur. ana temekleri bu kadar lezzetli bir işletmeden bu kadar kötü tatlılar servis edilmesine çok şaşırdım.
servis yemek sonlarına doğru hızlı, yemek başında ise oldukça yavaştı. i̇ftar yapan oruçlu insanlara servisin özellikle başta hızlı olmasını öğrenmeliler.
hesap isterken anket formu doldurtmaları güzel olmuş ;ama çözüm olmamış. çünkü servis ortalama bir servisin çok altında.
puanlama yaparken iftar menüsü olarak yapmayacağım. eğer yaparsam 1'den öteye puan vermem. buraya kesinlikle iftar için gelinmez. bu kesin!
edit: bu rezilliğin karşısında instagram üzerinden 360'ın kurumsal satış ve pazarlama müdürü benimle iritibata geçmiş, bir an kurumsal bir firma oldukları hissi verdiler ama sadece anlık bir şeymiş. i̇letişim bilgilerimi verip okuduğu halde tenezzül edilip şikayetim dinlenmedi. balık baştan kokarmış. diğer işletmelerin eleştirilerime verdikleri pozitif tepki ve neticesinde gelişimlerini görüyorum bide 360'ın tavrına bakıyorum kurumsallıktan eser yok. neyse sözün özü işini ciddiye almayan hiç bir işletmeyi önermediğim gibi 360'ı sizlere önermiyorum.
lezzet:2.5, kalite/fiyat:2.5/5